- Erkek arkadaşın kuşunu bulmuş. - Erkek arkadaşım değil o. | Open Subtitles | اعتقد ان صديقكِ الحميم وجد طائره . انه ليس صديقي الحميم |
Erkek arkadaşım değil. Sadece buraya onunla geldim. | Open Subtitles | هو ليس صديقي او ماشابه انا فقط اتيت معه الى هنا |
O benim arkadaşım değil. Hiç tanışmadık bile. Bir keresinde konferans bağlantısında öksürdüğünü duymuştum. | Open Subtitles | لانه ليس صديقي , لم أقابله من قبل مطلقاً أظن أني سمعته ذات مرة يسعل في مؤتمر |
Baba, bence kız arkadaşın bunu bilmek zorunda değil. O benim kız arkadaşım değil. | Open Subtitles | ـ لا تخبر صديقتك عن هذا ـ هي ليست صديقتي |
- Erkek arkadaşının başı belada. - O benim erkek arkadaşım değil. | Open Subtitles | صديقك سيوقعنا في مشاكل عديدة إنه ليس صديقي |
arkadaşım değil o benim. Alt tarafı beraber bir iki bira içeceğim zararsız bir fail. | Open Subtitles | إنه ليس صديقي ، إنه فقط شخص غير مجرم سأشرب بعض البيرة معه |
O benim arkadaşım değil, babam. Benden 22 yaş büyük. | Open Subtitles | هو ليس صديقي بل والدي إنّه يكبرني بـ22 عاماً |
O benim arkadaşım değil, babam. Benden 22 yaş büyük. | Open Subtitles | هو ليس صديقي بل والدي إنّه يكبرني بـ22 عاماً |
Erkek arkadaşım değil, ve emin olabilirsin çok etkileyici, çok yakışıklı ve çok gerçek. | Open Subtitles | حسناً هو ليس صديقي وأستطيع ان اؤكد لكِ انه جذاب جداً و وسيم جداً وحقيقي جداً |
Eski erkek arkadaşım değil baba. Erkek arkadaşım. Onunla görüşmeyi hiç bırakmadım. | Open Subtitles | ليس صديقي القديم يا أبي، بل صديقي ولم أتوقف عن رؤيته. |
arkadaşım değil, sadece kocamın eski patronu. | Open Subtitles | إنه ليس صديقي لقد كان رئيس زوجي في عمله القديم |
-Artık kız arkadaşım değil ama... | Open Subtitles | إنها فقط ليست صديقتي بعد الان 544 00: 30: 54,183 |
Biliyorsun ki kız arkadaşım değil. Niye böyle konuşuyorsun? | Open Subtitles | تعلمين أنها ليست صديقتي الحميمة، فلمَ تحاولين جعل الأمر يبدو كذلك؟ |
Yani, evet, evet, onu senin gazabına karşı koruyorum ama o benim kız arkadaşım değil. | Open Subtitles | أعني نعم. سأدافع عنها ضدّ هجائك .لكنّها ليست صديقتي. |
Onlar erkek arkadaşım değil, direksiyon hocalarım. | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا أصدقائي وإنما مدربين القيادة |
O benim erkek arkadaşım değil. Benimle çıkmasına ses etmiyorum, o kadar. | Open Subtitles | لا إنه ليس صديقى, نعم تركته يصطحبنى معه ولكنى لم أدعه يزيد على ذلك |
O, arkadaşım değil, ama bizi buradan çıkartabilir. | Open Subtitles | إنه ليس بصديقي, لكنه قد يستطيع إخراجنا من هنا |
Evet ama özel bir arkadaşım değil. | Open Subtitles | نعم , و لكنه ليس صديقاً لي على وجه الخصوص |
Hala... tam olarak kız arkadaşım değil. | Open Subtitles | مازالت ليست حبيبتي بالضبط, نحن نكتشف ماذا يجري. |
Hayır! O arkadaşım değil. Erkek arkadaşına yazdığımı sanıyor. | Open Subtitles | لا ، لا انها ليست صديقتى انها تعتقد انى اتبع صديقها |
O benim kız arkadaşım değil. Birazcık vurulmuş olabilirsin. | Open Subtitles | ـ إنها ليست خليلتي ـ ربما عليك تحبها أكثر |
Hayır. Zach ve ben sadece çıkıyoruz. O benim erkek arkadaşım değil. | Open Subtitles | لا، زاك وأنا، نـحن فقط أصدقاء ليس خليلي. |
Yüzleşelim, Mike, kör talih benim arkadaşım değil. | Open Subtitles | (أعني، فلنواجه الأمر يا (مايك الثقة العمياء ليست رفيقتي |
Kız olabilir ama benim arkadaşım değil. | Open Subtitles | قد تكون فتاة لكنها ليست صديقة لي |
Aslında bunlar benim arkadaşım değil. İsimlerini bile daha yeni öğreniyorum. | Open Subtitles | أعني ، هؤلاء الأشخاص ليسوا بأصدقائي بالكاد أعرف أسمائهم |
Onlar benim arkadaşım değil. | Open Subtitles | ليسوا رفاقي يا رجل |
Benim arkadaşım değil. | Open Subtitles | أنه ليس صديق لي |