Bazı araştırmalar yapabilirim ancak bunu sadece çok özel bir arkadaş için yaparım. | Open Subtitles | ربما أستطيع القيام ببعض الإستفسارات لكن بمكنني عمل ذلك فقط لصديق مميز جداً |
- Bir arkadaş için yapıyorum. - Bundan çıkarın ne? | Open Subtitles | اننى أفعل ذلك لصديق مالذى سيعود عليك من ذلك؟ |
Bu bir, hımm... bir genetik projesi, şey için... biyoloji bölümündeki bir arkadaş için aslında. | Open Subtitles | ..أنه امم مشروع جيني من أجل لصديق في قسم الأحياء حقيقةً |
Sen gerçekten iyi bir adamsın, Jeff, ...ama bir erkek arkadaş için zamanım yok. | Open Subtitles | أنت شخص لطيف جيف لكن ليس لدي وقت من أجل صديق |
Ne? Bir arkadaş başka bir arkadaş için kuru temiz... | Open Subtitles | ألا يمكن للصديق أن يقوم .. بالتنظيف للصديق الآخر |
Bir arkadaş için iyilik yapmak beni mutlu eder. | Open Subtitles | أنا سعيد دوماً بإسداء صنيعاً لأجل صديق |
Bu viski bir arkadaş için. | Open Subtitles | That whisky's for a friend. . هذا الويسكى لصديق |
Onları bir arkadaş için saklıyorum... | Open Subtitles | الشيئ هو أنني أحتفظ بهم لصديق , الذي |
Bu arada ahbap, o uyuşturucuları bir arkadaş için saklıyordum. | Open Subtitles | ... بالمناسبة كنت أحتفظ بتلك المخدرات لصديق |
Erkek arkadaş için vakti olmadığını söylüyordu. | Open Subtitles | لقد قالت ليس لديها وقت كاف لصديق حميم |
Açıkçası Simon, bunun bir arkadaş için yapılan küçük bir iyilikten fazlası olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | بصراحة " سيمون "ليست لدي أي فكرة,وهذا كان شيئا كثيرا و بعدها لابد من تقديم خدمة صغيرة لصديق |
Hayır, bir arkadaş için vokalleri yapıyorum. | Open Subtitles | لا ,انا اغني بعض الاغاني لصديق |
Şey diyecektim. Eşim bir arkadaş için kurabiye yapmıştı. | Open Subtitles | أنصت، زوجتي قامت بطهي بعض الكعك لصديق |
- Viski arkadaş için. | Open Subtitles | I told you, that whisky's for a friend. . قلت لك ، هذا الويسكى لصديق ... لا أرى أى ضرر |
Hayır. Sadece bir arkadaş için birşeyler arıyordum. | Open Subtitles | لا, كنت أبحث عن شىء ما لصديق |
Pylea'yı tanıdığım kadarıyla, muhtemelen şu anda bir arkadaş için çalışıyordur. | Open Subtitles | لو كنت أعرف (بايليا) هى تحتاج لصديق الآن |
-Bir arkadaş için. | Open Subtitles | إنه من أجل صديق |
Bach tam zamanında. arkadaş için isim lazım. | Open Subtitles | (باخ)، جيد أحتاج إلى أسماء من أجل صديق |
Bir arkadaş için. | Open Subtitles | من أجل صديق |
Bir arkadaş için her şeyi yaparım, ya da bir arkadaşın klonu için. | Open Subtitles | أفعل ذلك للصديق .. أو نسخة من هذا الصديق |
Eski erkek arkadaş için bir harekat planı düşünen var mı? | Open Subtitles | هل لديك خطة للصديق السابق؟ لقد نسيت الامر |
Bir arkadaş için saklıyordum. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بها لأجل صديق |