Piper artık burada değil. Onu hissedebilir olamaz. | Open Subtitles | بايبر ليست هنا بعد الآن لا يمكنني الإحساس بها |
Babam belki onunla yüzlemiyor, ama doğrusu o artık burada değil. | Open Subtitles | ربّما أبي لا يستطيع مواجة الأمر، لكن الحقيقة أنّها ليست هنا بعد الآن |
Diğer tarafta olduğu için artık burada değil. | Open Subtitles | إلى الآخرة, لأنه ليس هنا بعد الآن |
O artık burada değil. | Open Subtitles | إنه ليس هنا بعد الآن |
Anne, Sayaka artık burada değil. | Open Subtitles | امي ساياكا لم تعد هنا 284 00: 51: 36,670 |
Hala annesisin, sadece o artık burada değil. Özledim seni. Ağlayabilirsin. | Open Subtitles | لم يعد هنا بعد الآن أشتقت لك لابأس لو تبكي |
Ailen,onlar artık burada değil | Open Subtitles | انظري، عائلتك ليست هنا بعد الان |
Tornavida artık burada değil. | Open Subtitles | مفتاح البراغي ليس هنا بعد الان |
Ama artık burada değil. | Open Subtitles | حسنا, انها ليست هنا الان |
Nanami artık burada değil. | Open Subtitles | نانامي ليست هنا بعد الآن |
Cuddy artık burada değil. | Open Subtitles | كادي ليست هنا بعد الآن |
Jackie artık burada değil. | Open Subtitles | (جاكي) ليست هنا بعد الآن |
artık burada değil. | Open Subtitles | فهو ليس هنا بعد الآن |
Ama o artık burada değil. | Open Subtitles | لكنه ليس هنا بعد الآن |
Hayır. artık burada değil, ama. | Open Subtitles | ليس هنا بعد الآن... |
Pollux 4 konumu olarak bildiğimiz yer artık burada değil. | Open Subtitles | المحطة التي نعرفها كا بولوكس 4 لم تعد هنا |
O öldü, o gitti! artık burada değil. | Open Subtitles | ماتت ورحلت لم تعد هنا بعد الآن |
- Jeff Chang, 21 yaşındasın adamım. O hıyar baban artık burada değil. | Open Subtitles | إنك بالحادية و العشرون أباك الأحمق لم يعد هنا |
Bu kutuda ne vardı bilmiyorum ama artık burada değil. | Open Subtitles | مهما كان في هذه الحالة لم يعد هنا. |
Hayır,Sharona artık burada değil. | Open Subtitles | لا، شارونا ليست هنا بعد الان |
- Jonathan artık burada değil. | Open Subtitles | - جونثان ليس هنا بعد الان |
Buradaydı. Ama artık burada değil. | Open Subtitles | لكنها ليست هنا الان |