ويكيبيديا

    "artan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • زيادة
        
    • المتزايد
        
    • بقايا
        
    • المتزايدة
        
    • متزايدة
        
    • متزايد
        
    • تزايد
        
    • المتصاعد
        
    • تزداد
        
    • ارتفاع
        
    • تصاعد
        
    • متصاعد
        
    • تصعيد
        
    • متصاعدة
        
    • بمعدّلٍ
        
    Lupusta olabilir. artan platelet miktarı kan pıhtısına sebep olabilir. Open Subtitles يمكن حدوثه بمرض الذئبة زيادة عدد الصفائح الدموية يسبب الجلطات
    Rezervasyonlar 650'şer metrekarelik bölümlere ayrılarak Kızılderililer'e bireysel olarak dağıtıldı ve artan topraklar ellerinden alındı. TED تم تقسيم المحميات لمناطق كل منها يبلغ الـ 160 فدانا وتم توزيعها على أفراد السكان الأصليين مع زيادة تم التخلص منها.
    Kontrolü kaybetmişlerdi, ama kimse gittikçe artan riskin farkında değildi. Open Subtitles وخرج عن السيطرة ولم يكن أحد مدركاً الخطر الهائل المتزايد
    artan yemeklere şükürler olsun. Doydum. Diet Pepsi'ye şükürler olsun. Open Subtitles شكرا على بقايا الطعام وشكرا على دايت بيبسي
    İklim krizinde çocuk sahibi olma konusundaki artan endişe insanların ne kadar baskı altında hissettiğinin önemli bir göstergesi. TED المخاوف المتزايدة من إنجاب أطفال في ظل الأزمة المناخية هو مؤشر صارخ إلى شعور هؤلاء المعرضون إلى ضغط شديد
    Kasa'nın etrafında, artan sayıda... talihsizlikler olmaya başlıyor gibi görünüyor. Open Subtitles الظروف لم تستطع أن تساعد يبدو أن هناك قائمة متزايدة
    artan sıklıkla onun öldürme isteğini kontrol altına almaya çalışıyordum Open Subtitles بشكل متزايد, كلما حاولت قمعه كلما زادت رغبته في القتل
    Beyin gibi dar bir alana sıkışmış organlarda penisilin gibi yüksek hacimli ilaçlarla artan basınç beyin sapına zarar verebilir. Open Subtitles لا يمكننا في مكان ضيق كالمخ تزايد الضغط على الجمجمة من عقار عالي التأثير كالبنسلين يمكن أن يفتق قشرة المخ
    artan işkenceden dolayı şüphelinin giderek daha umutsuz ve dengesiz hale geldiğini düşünüyoruz. Open Subtitles بسبب التعذيب المتصاعد نحن نعتقد أن هذا الجاني يصبح يائس ومتقلب بشكل متصاعد
    Yeşilciler ve ağaç severlerle ekonomik ilerleme yanlıları arasında giderek artan ciddi bir mücadele var. Open Subtitles لدينا هنا مواجهة تزداد حدة بين أصدقاء البيئة ومحبى الأشجار ضد التقدم الإقتصادى
    artan deniz seviyesi ve iklim değişiminden dolayı büyük risk altındalar. TED مجتمع في خطر كبير من ارتفاع منسوب مياه البحر وتغيّر المناخ.
    Çok ileri yaşlara ulaştığınızda başınıza bu gelir, ve maalesef artan yaşam süresi daha da yaşlı olma anlamına gelir, daha genç değil. TED هذا مايحدث لك عندما تعيش إلى عمر كبير، و لسوء الحظ، زيادة طول العمر تعني عمر كبير أكثر، ليس شباب أكثر.
    En korkunç gerçek ise şudur: artan ekonomik büyümeyi otomatik olarak yaygın bir şekilde paylaşılan bir refaha dönüştürebilecek bir ekonomik norm yok. TED الحقيقة المرعبة هي أنه لاتوجد قاعدة اقتصادية والتي تترجم تلقائياً زيادة النمو الاقتصادي على نطاق واسع من الإزدهار.
    Yani yaygın uyku saatinde uykuya dalmak konusunda zorluk yaşıyorlar ve sebebi artan stres değil. TED فعندما يواجهون صعوبة في النوم في الوقت المعتاد، فإن ذلك لا يكون مرده إلى زيادة الضغط.
    artan tehlikeyi görmezden gelen iradesiz bir Başkan'ın sıkıcı kuklası. Open Subtitles دمية تافهة لرئيس ضعيف الشخصية الذي يرفض مواجهة التهديد المتزايد
    Artık ekonomik hasar da vermeye başlayan, yeryüzünün tüm kaynakları, tüm kapasiteleri ve tüm sistemleri üzerindeki artan taleplerimiz yüzünden duracak. TED سيتوقف بسبب طلبنا المتزايد على الموارد وكل السعات وكل الأنظمة على الأرض، والتي تعرف الآن ضررا اقتصاديا.
    Beni artıklarla besleme sakın çünkü ben artan yemekler yemem. Open Subtitles لاتطعميني من بقايا الامس، لاني لا آكل مابقي من طعام اليوم السابق
    Ama artan değerli doğal kaynaklarımıza oldukça akıllıca ve sürdürülebilir bir ek olacağına inanıyorum. TED لكنني أعتقد أنه سيكون إضافة ذكية ومستدامة جيدة لمواردنا الطبيعية المتزايدة النفاسة.
    artan politik baskı sonucu Gaviria nihayet Los Pepes'i alenen kınadı. Open Subtitles و تحت ضغوط سياسية متزايدة ندد غافيريا علناً بوجود لوس بيبيس
    Araç ilerlerken, şiddetli rüzgar hızları ve büyük ölçekte artan basınç kaydetti. Open Subtitles في الطريق لاسفل ,سجلت سرعات رياح عنيفة وضغط متزايد علي نحو واسع
    Önce doğmanız, sonra yaşamanız ve sonunda ölmeniz, hep bu sırayla oluyor, nedeni artan entropi. TED حقيقة أنك تولد، ثم تعيش، ثم تموت، دائما بهذا الترتيب، هذا بسبب تزايد الإنتروبيا.
    Ama neyse ki, bu artan tehditin çözümü basit. TED لكن لحسن الحظ، فإن الحلول لهذا التهديد المتصاعد بسيطة وبديهية
    Bu arada su sürekli artan kayip kisi listesine simdi bir de iskandinavya kraliyet ailesinden biri eklendi. Open Subtitles بالمناسبة ،إن قائمة الأشخاص رفيعي المستوى المفقودين تزداد
    Son birkaç yıldır, sağlık hizmetlerinin artan ücretleri çok fazla tartışılıyor. TED جرت الكثير من النقاشات خلال الأعوام القليلة الماضية حول ارتفاع كلفة الرعاية الصحية
    Geçtiğimiz haftalarda bu hapishanede artan bir huzursuzluk vardı. Open Subtitles ، حدث في الأسابيع الماضية تصاعد للإضطرابات في هذا السجن
    Giderek artan asi saldırılarıyla yüzleşen, Ayrılıkçılar, gezegende savaşın yayılması üzerine İziz şehrindeki kuvvetlerini desteklemek amacıyla takviye kuvvetler gönderdiler. Open Subtitles واجهوا تصعيد لهجوم الثوار الانفصاليين ارسلوا تعزيزات لتقويه قبضتهم على مدينة ايزيس
    Her iki dakikada bir pi sayısının, artan çarpma sonucunu veriyor. Open Subtitles فاخرج اضعافا متصاعدة من نسبة الرقم كل دقيقتين
    Virüsün artan bir hızla yayıldığını düşünüyorum. Open Subtitles مّما يوحي بأنّ الفيروس يُمكنه أن يتكرّر بمعدّلٍ مُتسارع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد