Ulular Ulusu'nun buyruğuna göre, arzularını ayarlayamazsın kardeşim. | Open Subtitles | إنها تسير وفقاً لرغبة الأكثر سمواً ليس فقط حسب رغباتك ، يا أختي |
Ulular Ulusu'nun buyruğuna göre, arzularını ayarlayamazsın kardeşim. | Open Subtitles | إنها تسير وفقاً لرغبة الأكثر سمواً ليس فقط حسب رغباتك ، يا أختي |
Ne yazık ki yasalarla zorunlu kılınan bu arzularını kağıda dökemedik. | Open Subtitles | للأسف، فشلنا في كتابة رغباته على شكل وصية كما يقتضي القانون |
Benim tedavi edici konuşmalarımın hedefi, onun bu bastırılmış arzularını azad edip, benden yardım istemesine zemin hazırlamak... net olarak. | Open Subtitles | هو تحرير تلك الرغبات المدفونة والسماح للمريض أن يطلب المساعدةَ علناً |
Ama bazı insanlar acının üstesinden gelebilir ve kalplerinin arzularını yakalayabilir. | Open Subtitles | لكن بعض الناس يقهرونها ويدركون .رغبات قلوبهم |
Diğer pedofililerden habersiz şekilde onlar kâbul edilemez bu arzularını bastırmak zorundalardı. | Open Subtitles | كونهم منعزلين جغرافيا عن اشباههم الغلمانيين يجبرهم على قمع رغباتهم المرفوضة اجتماعيا |
Buraya gelen herkesi okuyabilirim ve arzularını bilirim, bazen onlar yapmadan bile. | Open Subtitles | أستطيع قراءة أي شخص يأتي هنا و أعرف رغبته أحياناً حتى قبل أن يعرفوا |
Onların yaşamaya olan arzularını daha fazla ölüm için kullanıyor. | Open Subtitles | يستخدم رغبتهم بالحياه ، لجلب المزيد من الموتى. |
Dediklerimi kulak ver, en derin arzularını harekete geçirir. | Open Subtitles | تلتفت لي. وقالت إنها سوف تستفيد من أعمق رغباتك. |
Çünkü arzularını kontrol etmeyi öğrenmelisin. | Open Subtitles | لأنك تحتاجين أن تتعلمي كيفية السيطرة على رغباتك |
arzularını çok seviyorum. Hep iyi davrandılar bana. | Open Subtitles | أحب رغباتك لقد كانوا جد رائعين بالنسب لي |
Dördüncü kademede, arzularını dizginliyor. | Open Subtitles | المرحلة الرابعة، يُواجهُ رغباته الحقيقية. |
Sanki ona en derin, en karanlık arzularını sunar cinsten. | Open Subtitles | هذا يبدو كأنها تقدم له رغباته الأعمق, والأحلك |
Bazıları yanan arzularını dindirmek için küçük kibarlıklar yaparlar. | Open Subtitles | والبعض يخفف رغباته المشتعلة بأفعال عطف صغيرة |
Ve ünlü Dr. Stella Clifton'un cinsel arzularını dindirmesi için dayanıklı pelvik'i geliştirdim. | Open Subtitles | وكونت خصر قوي يُرضي الرغبات الجنسية للــ د.ستيلا كليفتون الشهيرة |
Bedenini ve arzularını doyurduğunu sanıyorsun ama aslında ona hizmet ediyor ve memnun ediyorsun. | Open Subtitles | وربما تظنين أن الرغبات موجودة بداخلك ولكن في الحقيقة أنها خدمة للشيطان وإرضاء له |
Bunları erken yaşta görmesi, belli arzularını tetiklemiş. | Open Subtitles | لقد أظهرت رغبات معينة التعرض المبكر كان الحافز |
Çalışmayla, insanların en derin arzularını okuyup onları aşık etmek için iksirler yapabilir hale geleceksin. | Open Subtitles | مع التمرين. ستكونى قادره على قراءه رغبات الناس تمزجى الجرعات لتجعليهم يقعو فى الحب |
arzularını ve düşünce yapılarını bilmelidir. | Open Subtitles | و يتفهم احتياجاتهم و رغباتهم و طريقة تفكيرهم قليلا |
Bir adam arzularını 53, 54 yaşındayken, senin yaşındayken nasıl yitirir? | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل أن يفقد رغبته في 53 أو 54 من عمره , مهما كان عمرك؟ |
Onlar da seferimize katılma arzularını dile getirdiler. | Open Subtitles | هم أيضاً عبروا عن رغبتهم في المشاركة معنا |
Afgan halkının mücadelesi de özgürlük için insanlığın en üstün arzularını temsil etmiyor mu? | Open Subtitles | كذلك، المحاربين الأفغان يمثلون أقصى تطلعات الإنسان للحرية |
Seni buraya şeytanı arzularını beslemek için getirmedim! | Open Subtitles | أنا لَمْ أَجْلبْك هنا لغرضِ إطعام رغباتكَ الشريّرة |
Bunca yıldır bizim için yaptığın fedakarlıklar içsel arzularını baskı altına almana sebep oldular. | Open Subtitles | إنَّ التضحيات التي قدَّمتِها لنا على مرّ السنين، جعلتكِ تكبتين رغباتكِ الداخلية |
arzularını layıkıyla anladım. | Open Subtitles | رغبتكَ معروفة. |