Seni kollarıma alıp zevkten ağlatma arzusundan deliye dönüyorum. | Open Subtitles | انا ذاهب من مرض جنون الرغبة في عقد لكم في ذراعي ، ويجعلك تبكي بكل سرور. |
Para sadece bilme ihtiyacı kandırılma arzusundan daha büyük olduğu için söz konusu. | Open Subtitles | المال حاضر فقط لأنّ الحاجة للمعرفة أعظم من الرغبة بأن يُخدع المرء |
Para sadece bilme ihtiyacı kandırılma arzusundan daha büyük olduğu için söz konusu. | Open Subtitles | المال حاضر فقط لأنّ الحاجة للمعرفة أعظم من الرغبة بأن يُخدع المرء |
Bir lord ile evlenip, sarayında yaşama arzusundan şaşkına dönmeyecek pek çok kişi vardır. | Open Subtitles | حسناً, هنالك الكثيرون ممن لا يحتارون بسبب الرغبة بالزواج من لورد والعيش في قصر |
Bazen bu davalar gerçekten velayeti alma arzusundan çok, kırgınlıklarla ilgilidir. | Open Subtitles | أحياناً، تتراوح هذه القضايا.. بين التسبب في الأذى العاطفي، و الرغبة الحقيقيّة في الحصول على الحضانة |
Korkudan değil. Yapma arzusundan. | Open Subtitles | والسبب ليس الخوف، بل الرغبة في القيام بهذا الأمر. |
Sormak daima bilme arzusundan. | Open Subtitles | السؤال دائماً يعنى الرغبة بالمعرفة |
Belki de, bu durum Rosie için yardım etme arzusundan öte bir şeydir. | Open Subtitles | أتعلمين, قد يكون هذا يعني لـ(روزي) أكثر من ذلك أكثر من الرغبة بالمساعدة |