Ve Google'da çalışırken, Bu arzuyu, teknoloji sayesinde daha erişilebilir yapmaya çalıştım. | TED | وخلال العمل في غوغل، أحاول وضع هذه الرغبة لزيادة قابلية الوصول إليه مع التكنولوجيا معا. |
arzuyu bu kadar etkili kılan günaha ne demeli? | TED | ماذا عن العدوان الذي يجعل الرغبة قوية جدا؟ |
Peki, arzuyu ne devam ettirir ve arzu neden bu kadar zordur? | TED | لذلك مالذي يحافظ علي الرغبة ، ولماذا هي صعبة جدا؟ |
Sinema sanatı arzuyu uyandırır onunla oynar ama aynı zamanda arzuyu belli bir mesafede tutarak, | Open Subtitles | فن السينما يقوم على إثارة الرغبات واللعب معها ولكن في نفس الوقت الحفاظ على المسافة الآمنة عنها |
Ben hep arıyorum, ben hep gözlerindeki arzuyu arıyorum. | Open Subtitles | "أنا أبحث عن الرغبات التي تختبىء في عيناكِ" |
Ayrıca ciddi bir ilişkideki arzuyu devam ettirmenin temelinde yatan, bana kalırsa iki temel insani ihtiyacı dengelemektir. | TED | و في قلب المحافظة علي الرغبة في العلاقة الملتزمة، أعتقد أن التوفيق بين إثنتين من إحتياجات الإنسان الأساسية. |
Çünkü başlangıçta, büyüyen mahremiyet çok güçlü değildi ki bu arzuyu azalmaya götüren aşıl şey. | TED | لأنه في البداية ، نمو العلاقة الحميمة لا تكون قوية جدا بعد إنها في الواقع تؤدي إلى إنخفاض الرغبة. |
Topluluğu davet edin, ışığa izin verin, arzuyu arayın. | TED | حيث يقوم النظام نفسه بجذب الجمهور .. وبتسليط الضوء على ما يجب تسليط الضوء عليه ومن ثم تحريك الرغبة .. والارادة |
Zambaklar, saflığı temsil eder karanfiller, bedensel arzuyu. | Open Subtitles | الزنابق تمثل الطهارة و القرنفل يمثل الرغبة الجسدية |
Romantizmi, arzuyu, isteği gördüğünüz an. | Open Subtitles | و يمكنك أن تشعري . بالرومانسية و الشغف و الرغبة |
ışığı yakan ve arzuyu besleyen topluluğun kendisidir, ancak ışık ve arzu aslında topluluğa yeni insanları çeken ölümcül bir ikili kombinasyondur. | TED | لان الجمهور هو من يلقي الضوء على الامور المميزة .. والتي تحفز الرغبة وكلا الامرين .. الرغبة .. والجمهور .. يدفعان الامر للوصول الى جمهور جديد اكبر من الجمهور السابق .. اي ان هذا النظام مستدام |
Senin de bu yanan arzuyu hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | -أعرف أنك تشعر بها أيضاً, هذه الرغبة الحارقة |
Proust: "Çıplak bir kadını izlerken duyulan arzuyu anlamaya çalışmak bir çocuğun zamanı anlamak için saati parçalamasına benzer." der. | Open Subtitles | يقول بروست: "محاولة فهم الرغبة عن طريق مشاهدة امرأة عارية يشبه قيام طفل بتفكيك ساعة لفهم الوقت" |
Ama daha önemlisi, benim için erotik kıvılcıma sahip olan çiftleri, arzuyu neyin devam ettirdiğini anlamaya başlamak, erotizmin orjinal tanımına, gizemli açıklamasına dönmek gerek, ve baştan sona devam gittim bir ikiye ayrılmaya gerçek bir travmaya ve güvensizken, başlarını kaldırıp | TED | لكن أكثر أهمية ، بالنسبة لي للبدء في فهم من هم الأزواج الذين لديهم شرارة الجنس ، ما الذي يديم الرغبة ، علي العودة للتعريف الأصلي للعلاقة الجنسية ، التعريف الغامض ، و ذهبت عبر ذلك خلال التشعبات بالنظر في الواقع للصدمات النفسية، وهو الجانب الاخر ، و نظرت في ذلك |
Değil mi? Ve o dolaplardan çıktığımızda kavgamızın birbirimizle olmadığını fark edeceğiz. Kavgamız; arzuyu mülk haklarıyla bir araya getiren, anlayış ve empati yerine utanç ve kafa karışıklığı yaratan, tarihi geçmiş, Viktoryen bir insan cinselliği anlayışıyla. | TED | أليس كذلك؟ وحينما نخرج من تلك الخزانات سندرك بأن معركتنا ليست مع بعضنا البعض, معركتنا مع من عفى عليها الزمن, الشعور الفيكتوري من النشاط الجنسي البشري الذي يخلط الرغبة مع شعور الملكية, يولد العار والارتباك بدلا من التفاهم والتعاطف |
Kitabımdaki çizimleri yapan karikatürist Erika Moen, bu anında gelen arzuyu, üreme organlarına giden ve bom diye patlayan bir yıldırım olarak adlandırıyor - birdenbire istiyorsunuz. | TED | قامت "إريكا موين"، رسّامة الكاركاتير التي صمّمت الرُّسوم في كتابي، برَسم الرغبة العفوية كصاعقةٍ تُصيب الأعضاء التناسلية، كابوووم! فأنت تشعر بتلك الرغبة فجأة. |
Yeni bir başlangıç için duyulan arzuyu hafife almayın, Sayın Lampkin. | Open Subtitles | (لا تقلل من الرغبة بالبدء بصفحة جديدة سيد (لمبكين |
Yeni bir başlangıç için duyulan arzuyu hafife almayın, Sayın Lampkin. | Open Subtitles | لا تقلل من الرغبة بالبدء بصفحة جديدة سيد (لمبكين) |
Bir çok yalandan arzuyu bırakıyor. | Open Subtitles | .. للعديد من الرغبات غير المؤكدة. |
Belki o zaman... sen bana, binlerce arzuyu gerçekleştirmenin mi yoksa sadece bir tek şeyi fethetmenin mi önemli olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ... أنتسَتَكُونُقادرعلىإخْباري ما هو أكثر مهم: - الرغبات المُرضية الألف |
Bir arzuyu gizlemek kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل أخفاء الرغبات |