Sonra bir daha asla yapmayacağım. | Open Subtitles | وبعدها, لن أفعلها ابداً لن أفعلها أبداً مرة أخرى |
Başka şekilde asla yapmayacağım şeyleri yaptırıyorsun bana. | Open Subtitles | أنت تجبرني القيام بأشياء انا لن أفعلها مطلقاً |
Ama asla gerçekleşmeyecek olan ve benim asla yapmayacağım şey, bana şunları söyleyen bir kadından özür dilemek zorunda kalmak olacak: | Open Subtitles | لكن الذي لن يحدث والذي لن أفعله هو الأعتذار لإمرأة ناضجة جاءت إليَّ وقالت |
Yani bir grupta çalmak, asla yapmayacağım bir şey daha. | Open Subtitles | لا توجد فائدة من الإحتفاظ بها أعني، وجودي في فرقة هو شئ آخر لن أفعله أبداً |
Sanırım asla yapmayacağım bir şeyi daha öğrenmelisin. | Open Subtitles | أعتقد أنه عليك أن تعرف أن هناك شيئاً آخر لا أفعله مطلقاً |
Sanırım asla yapmayacağım bir şeyi daha öğrenmelisin. | Open Subtitles | أعتقد أنه عليك أن تعرف أن هناك شيئاً آخر لا أفعله مطلقاً |
Bir daha asla yapmayacağım. Birlikte mutlu olalım, olur mu? | Open Subtitles | ولن أفعل ذلك مجدداً ، لنكن سعداء معاً ، إتفقنا؟ |
Asla yapamadım ve asla yapmayacağım, kaç gün tekrar ederse etsin ! | Open Subtitles | لم اكن أبدا ولن أفعل لا يهمنى كم وما تكرر |
İsmini oraya kozunu bana karşı kullanarak asla yapmayacağım bir şeyi yaptırarak yazdırdın. | Open Subtitles | قمت بوضع اسمك هناك، بسبب إيجادك لنقطة ضعف، وقمت باستغلالها ضديّ وما كنت لأفعل ذلك بدون استعمالك لتلك الطرق الخبيثة |
Annemin her zaman yaptığı şeyi ben asla yapmayacağım dedim. | Open Subtitles | أمي كانت تفعل أشياء كنت أقول أني لن أفعلها أبدا كأم |
"Sayın Yargıç, çok pişmanım. Bir daha asla yapmayacağım." - Ne diyeceğim? | Open Subtitles | سيادة القاضي، أنا أسف لن أفعلها ثانيةً |
Sayın Yargıç, çok pişmanım. Bir daha asla yapmayacağım. | Open Subtitles | سيادة القاضي، أنا أسف لن أفعلها ثانيةً |
Bir daha asla yapmayacağım. | Open Subtitles | و لن أفعلها مطلقا مجددا |
Çünkü ona asla yapmayacağım diye söz verdiğim bir şey yaptım. | Open Subtitles | لأنني فعلت الأمر الذي وعدته إنني لن أفعله قط |
Eğer bu savaşı kaybedersek bu kısacık hayatlarımızı, onların önünde diz çökerek geçireceğiz ve bu, hayatım benim asla yapmayacağım bir şey. | Open Subtitles | إنْخسرناهذهالمعركة... سنمضي بقيّة حياتنا القصيرة راكعتَين أمامه و هذا يا حبيبتي أمرٌ لن أفعله أبداً |
Bunu bir daha asla yapmayacağım. Beraber mutlu olalım, tamam mı? | Open Subtitles | ولن أفعل ذلك مجدداً ، لنكن سعداء معاً ، إتفقنا؟ |
Gerçekten çok üzgünüm ve bunu bir daha asla yapmayacağım. | Open Subtitles | أنا آسف جداً ولن أفعل ذلك ثانيةً |
İsmini oraya kozunu bana karşı kullanarak asla yapmayacağım bir şeyi yaptırarak yazdırdın. | Open Subtitles | قمت بوضع اسمك هناك، بسبب إيجادك لنقطة ضعف، وقمت باستغلالها ضديّ وما كنت لأفعل ذلك بدون استعمالك لتلك الطرق الخبيثة |