Bilim insanları asteroitlerin dinozorların çoğunu öldürmüş olabileceğini düşünüyor. | TED | يعتقد العلماء أن الكويكبات قد تكون سبب قتل معظم الديناصورات. |
asteroitlerin bizim gezegenimiz için gerçek bir tehdit olarak değerlendirilmesi sadece benim yaşamım süresinde oldu. | TED | لقد كان فقط في حياتي أن الكويكبات تعد بمثابة تهديد محقَّق لكوكبنا. |
O zamanlar güneş sistemindeki asteroitlerin çoğu gezegenlerle çarpışmış ve gezegenlerin oluşma süreci tamamlanmıştır. | Open Subtitles | في تلك الفترة، اصطدمت معظم الكويكبات التي تتحرك حول النظام الشمسيّ الداخليّ بالكواكب، عندها انتهت عملية تكوين الكواكب. |
Geçimini, asteroitlerin hacimlerine karar vermek için kullanılan mevcut yöntemlerden kazanan birisi. | Open Subtitles | حسنا , طبيعيًا أى أحد يعتمد مصدر رزقه على تلك النظريات فى قياس حجم الكويكبات |
Hiç birisi asteroitlerin neden yapıldığını dikkate almadı. | Open Subtitles | ففشلوا جميعًا و بالأخذ في عين الإعتبار عن المادة المصنوع منها الكويكبات |
Yani sana göre uzmanlar asteroitlerin yol haritalarını çok çabuk çiziyorlar. | Open Subtitles | هل تعتقد أن الخبراء بالخارج يرسمون خرائط الكويكبات بسرعة كبيرة |
Bu asteroitlerin araştırılmasını büyük bir kamu çalışması olarak düşünüyorum, fakat karayolu inşa etmek yerine, uzayın haritasını çiziyoruz, kuşaklar boyu sürecek arşiv inşa ediyoruz. | TED | أعتقد أن البحث عن هذه الكويكبات يعد بمثابة مشروع عمل عملاق وعام، لكن بدلًا من بناء طريق عام، نقوم برسم الفضاء الخارجي، نبني أرشيفًا سيستمر لأجيال. |
Bir uzay kamyonu asteroitlerin birinin yanında bulundu. | Open Subtitles | وجدنا شاحنة فضاء بالقرب من الكويكبات |
Bütün asteroitlerin babası hızla üstümüze geliyor. | Open Subtitles | أكبر الكويكبات في طريقها الينا! |
Tycho asteroitlerin dönmesini sağlar. | Open Subtitles | إن محطة " تايكو " تُعد محور الكويكبات |
Eğer Cole haklıysa asteroitlerin hacimlerini hep yanlış tespit etmişiz. | Open Subtitles | الذى يعنى انه إذا كان (كول) على صواب يعنى اننا نرى أحجام الكويكبات بشكل خاطىء تمامًا |