Bu modifikasyonlu Aston Martin DB5'i kullanacaksın. | Open Subtitles | سوف تستعمل هذا أستون مارتن دى بى 5 المعدل |
- Bu arada Aston Martin fonuma cömert katkın için çok teşekkürler. | Open Subtitles | بالمناسبة.. شكرا على مساهمتك الكريمة لصندوق أستون مارتن |
Pekala üç kötü adam. Bir numara Aston Martin'in yanında duruyor. | Open Subtitles | واذن، 3 رجال أشرار، رقم واحد يقف قرب استون مارتين |
Pekala üç kötü adam. Bir numara Aston Martin'in yanında duruyor. | Open Subtitles | واذن، 3 رجال أشرار، رقم واحد يقف قرب استون مارتين |
Aston yukarıdaki pencereden bizi izliyordu. | Open Subtitles | كان آستون يراقب من النافذة في الطابق العلوي. |
İnmemem gerektiğini söylemişlerdi, Yine de inmiştim... ve Aston'u gördüm. | Open Subtitles | أخبرني الجميع أن لا أدخل, لكنني فعلت.. ورأيت آستون. |
Harika, bir Aston Martin de çalmışım. | Open Subtitles | رائعن لقد سرقت سيارة من نوع أستون مارتن أيضا |
Gidip Aston Reynolds'un başladığı işi bitirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد النزول وإنهاء ما بدأ أستون رينولدز. |
Aston Martin ve Mercedes Kraliçe Victoria'nın Albert'le evliliğinden bu yana... en iyi Anglo-Alman evlilik. | Open Subtitles | أستون مارتن ومرسيدس، هذا هو أفضل الزواج الأنجلو ألمانية منذ تزوجت الملكة فيكتوريا ألبرت. |
Seni kıskanıyorum Hammond, Aston Martin'imi izleyebiliyorsun. | Open Subtitles | أنا كنت الحسد، هاموند، كوس تحصل للنظر في بلدي أستون مارتن. |
Aston Martin'ler pistte yarışmak için tasarlanmamışlardır. | Open Subtitles | لم يتم تصميم أستون مارتن حقا للقيام بعمل المسار. |
Jeremy Aston Martin'inin bense iki kamyon dolusu lastikle birlikte Dodge Hellcat'imde. | Open Subtitles | جيريمي في أستون مارتن، ولي في دودج هلكت مع شاحنتين كاملة من الاطارات |
Koca Barty neden sana yepyeni bir Aston Martin versin ki? | Open Subtitles | لماذا الكبير بارتي أعطيك العلامة التجارية الجديدة استون مارتن؟ |
Benden gelip yeni Aston Martin DB9 Volante'yle test sürüşü yapmamı istedi. | Open Subtitles | وقد طلب مني أن اتي لاختبار القيادة استون مارتن الجديدة DB9 Volant |
63 Aston Martin'i elinizden aldığını ve o zamandan beri ondan nefret ettiğinizi de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّه قد قام بشراء سيارة استون مارتن 63 منك، وأنت تكرهه منذ ذلك اليوم .. |
Milyarder Aston Reynolds köpsırgaları tehdit haline gelmeden durdurmak için başarılı bir sinyal teknolojisi yaratmıştı. | Open Subtitles | خلق الملياردير استون رينولدز تقنية نبض ناجحة لوقف تشكيل قبل أن تصبح تهديدا. |
Tüm bunlar Aston'un Mercedes'le yaptığı bir anlaşmanın ürünü ve bu anlaşmanın kanıtlarını şimdiden görmek mümkün. | Open Subtitles | هذا كله جزء من صفقة التي فعلت استون مع مرسيدس، ويمكنك أن ترى أدلة على الصفقة بالفعل. |
Tabi ki, Aston, bu kadar yakışıklı değildi. | Open Subtitles | كلا, بالتأكيد, أن آستون لم يكن وسيماً لهذا الحد. |
Aston'un bizi izlediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | وما كنتُ أعلم أن آستون كان يراقب. |
Lamborghiniler, Ferrariler, 1965 Aston Martin, Goldfinger... | Open Subtitles | سيارات "لامبرغيني", "فيراري" "آستون مارتن" لعام 1965 |
Peki, yani Colette sana geldi, Ben Aston'la ilişkisi olduğunu söyledi çünkü ondan hamile kalabileceğini düşünmüştü, değil mi? | Open Subtitles | حسنٌ، أتت إليك (كوليت) و قالت لكَ أنّها على علاقة غير شرعية بـ(بين آسيتون). وحسبت أنّها حبلى منه، صحيح؟ |
Bak, Sorun şu; Aston Nurburging hayranları için zaten DBS ve Vantage S yaptı. | Open Subtitles | (النقطة هي (الآستون) بالواقع صنعت (دي بي اس) و(فانتاج إس |
Bir cok insan Aston Martin alir. | TED | معظم الناس تذهب لتشتري أوستن مارتن, وأنا أبني هذا |