Ve bunlar Çin'den, Japonya'dan, Kore'den ve kuzeydoğu Asya'nın başka bölgelerinden insanlar. | TED | وهؤلاء الناس من الصين واليابان كوريا، وأجزاء أخرى من شمال شرق آسيا. |
Batı ve Güneydoğu Asya'nın ne kadar geniş bir bölge olduğunu anlatıyor. | Open Subtitles | اشرح إذاً ماذا يحدث في المنطقة الجنوبية الشرقية. آسيا بعيدة عنا تماماً |
Asya'nın kalanı böyle sahipsizken buradaki kimse şikayetçi değil nedense. | Open Subtitles | بينما بقية آسيا تستجدي لا يبدو أن احد هنا يشتّكي. |
Yazıyı çözmek, zihinsel bir bulmacadan ibaret olmayıp, Güney Asya'nın siyasi ve kültürel geçmişi ile derin bağlantıları olan bir soru durumuna gelmiştir. | TED | فك رموز النص ليس مجرد لغز فكري ؛ في الواقع لقد اصبحت سؤالا متشابك بعمق مع السياسة والتاريخ الثقافي لمنطقة جنوب آسيا. |
Asya'nın su ve hava sistemleri üzerindeki büyük etkisiyle Tibet Platosu dünya nüfusunun neredeyse yarısının beslenmesini sağlıyor. | Open Subtitles | مع تأثيره العميق على الطقس فى اسيا وشبكات المياه تساعد الهضبة التيبتية لشرب تقريبا نصف سكان العالم. |
Antik tarihçiler Amazonların ana vatanını Kara Deniz'den Orta Asya'nın bozkırlarına kadar uzanan geniş alana yayılmış İskit olarak belirlediler. | TED | ذكر مؤرخون قدماء أن أنسيثيا هي موطنهن، وهي المنطقة الشاسعة الممتدة من البحر الأسود إلى سهول آسيا الوسطى. |
Ve, Asya'nın en büyük LGBT gurur yürüyüşünün büyükannemlerin yaşadığı mahalleden birkaç blok ötede yapıldığını öğrendik. | TED | وعلمنا أن أكبر حفل للمثليين في آسيا يقام على بعد عدد من الأحياء السكنية من المكان الذي يسكن فيه أجدادي. |
Asya'nın güneydoğusundaki Kamboçya'yı ele alalım, kocaman tarantulalar toplanır, kızartılır, ve pazarda satılır. | TED | خذ كمبوديا في جنوب شرق آسيا على سبيل المثال حيث تصطاد العناكب الذئبية، وتقلى وتباع في السوق. |
Asya'nın dünyanın en hızlı büyüyen ordularına ev olmasına rağmen aynı ülkeler aynı zamanda, birbirlerinin altyapılarına ve tedarik zincirlerine milyarlarca dolar yatırım yapıyorlar. | TED | على الرغم من آسيا هي موطن لأسرع الجيوش نموا في العالم، هذه الدول نفسها تستثمر مليارات الدولارات. في البنية التحتية لبعضها البعض وسلاسل التوريد. |
Bu erken uyarıya rağmen Batı, tam olarak Çin, Hindistan ve Asya'nın geri kalanının uyandığı anda uyumayı tercih etti. | TED | بالرغم من هذا التحذير اختار الغرب أن ينام بينما في ذات الوقت استيقظت الصين و الهند وباقي دول آسيا |
Burada bahsettiğim şey, Batı'nın zeki ve düşünceli bir şekilde besbelli Asya'nın dönüşüyle yaratılmış bu yeni dünya ortamına tepki verememesi. | TED | اشير هنا الى فشل الغرب في التصرف بتعقل و ذكاء لبيئة العالم الجديدة التي تكونت بوضوح بعودة آسيا. |
Kısaca, Asya'nın su kulesi yıkılmış olacak ve bu insanlığın beşte biri için felaket olacak. | TED | باختصار، برج المياه في آسيا سيتم كسره وسيكون ذلك كارثيًا لخُمس البشرية. |
Grab ise Uber'i tamamıyla Güneydoğu Asya'nın dışına attı. | TED | وجراب، حسنًا، دفعوا أوبر للخارج خارج منطقة جنوب شرق آسيا. |
diye sorduk. Sonra da Singapur ve Güneydoğu Asya'nın ormanlarına gittik. | TED | فذهبنا إلى غابات سنغافورة وجنوب شرق آسيا |
Şimdi hemen Asya'nın merkezinde sürdürülebilir bir şehir yapmak istiyorum diyemezsiniz. Çünkü bu şekilde komisyon alamazsınız. | TED | لا يمكنك أن تقول ببساطة أنك تود بناء مدينة مستدامة في آسيا الوسطى لأن ذلك ليست الطريقة التي تحصل بها على الصفقات |
Şimdi dünyanın başka bir bölgesine bakalım Orta Asya'nın Eski Sovyet Cumhuriyetleri. | TED | الآن دعونا ننظر إلي جزء آخر من العالم , الجمهوريات السوفيتية السابقة في وسط آسيا , عائلة الستان |
Güç geçişinden bahsettiğimizde, genellikle Asya'nın yükselişinden bahsederiz. | TED | عندما نتحدث عن تنقل القوة، غالبا ما نتحدث عن نهوض آسيا. |
Hakikaten Asya'nın dirilişi ya da geri dönüşü denilmeli. | TED | رغم أنها في الواقع يجب أن تسمى تعافي آسيا، أو عودة آسيا. |
#Anadolu'yu hatırlıyorlar, Türkiye'nin ve Asya'nın geniş, ana yaylası. | Open Subtitles | انهم يتذكرون الأناضول , هذا المكان العظيم الهضبة الأساسية في تركيا و آسيا |
Asya'nın 1 numaralı santraforu. | Open Subtitles | احد افضل مهاجمين الوسط فى اسيا |
Size, Asya'nın balta girmemiş en gizemli bölgelerinden, | Open Subtitles | من اغرب الاماكن في أسيا المجهولة |