Bu ülkede her gün, bir ton yiyeceği çöpe atıyoruz. | Open Subtitles | نحن نرمي الأطنان من الطعام في هذه الدولة كل يوم |
Çocuklara şeker, futbol topu oyuncak bebek ve frizbi atıyoruz. | Open Subtitles | وكنا نرمي الحلوى للاطفال وكرات القدم والدم المحشيه والاطباق الطائرة |
Farz edin ki bir bozuk parayı defalarca atıyoruz. | TED | إذاً افترض أننا نرمي قطعة النقد مع التكرار. |
Ama depoda yer açmamız gerekiyor ve eski kayıtları atıyoruz artık. | Open Subtitles | لكن قمنا بتوسيع مساحة غرفة المخزن و رمينا كل الألبومات القديمة |
Aldığımız her teklik için bir muz atıyoruz böylece kimse anlamıyor. | Open Subtitles | رمينا موزه لكل دولار ناخذه حتى لا يكتشف احد |
# Asla çözülmeyecek bir düğüm atıyoruz # | Open Subtitles | "نقيم رابطة" "لن يتمكنوا من فصلها" |
Burası Araç 409, 12. Sektör'de ikinci turumuzu atıyoruz. | Open Subtitles | بتفتيشنا الثاني للقطاع 12 (409-er) هذه السيارة |
Biz Amerikalılar her gün 6,000 çöp alanına 400,000 ton çöp atıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ الأمريكيين نرمي 400 ألف طَن منَ النفايات كُل يوم في أكثَر من 6000 مطمَر |
Sence bu yanlış değil mi? Sanki onu yeryüzünden siliyor gibi her şeyi atıyoruz. | Open Subtitles | هذا أمر خاطيء، أن نرمي كل شيء كأننا نقوم بمحيها |
Biz pasaklı insanlar çöplerimizi yol kenarına atıyoruz, heryer tavuk, kemikleri etsuları, meyve suları artıklarıyla dolu. | Open Subtitles | بينما نكون بشرا ً قذرين نرمي القُمامة عند الطرق الجانبية ونترك العصائر وعُصارة اللحم وعِظام الدجاج في كل مكان. |
Peki, madem bazı eşyaları atıyoruz her sabah kalktığımda bunu görmekten bıktım. | Open Subtitles | حسنا ، وبينما نحن نرمي بعض الاغراض لم اعد احتمل ان استيقظ كل صباح بجانب هذا |
Kanada'da, Toronto'daki 60.000 kişilik en büyük stadyumu stadyumun 3 katı büyüklüğündeki bir kıyafet yığınıyla dolduracak kadar kıyafet atıyoruz. | TED | وفي كندا، نحن نرمي كمية من الملابس تكفي لملئ أكبر مدرّج في مسقط رأسي بتورونتو وهو مدرّج يسع 60 ألف شخص بتل ملابس حجمه 3 أضعاف حجم ذلك المدرج. |
Neden her şeyi birden fırlatıp atıyoruz? | Open Subtitles | لماذا يجب ان نرمي الطفل بالماء |
Bu çocuğu aslanın inine atıyoruz, kötü giderse... | Open Subtitles | إذا رمينا بالفتى عنده .... وفشلت الخطة |
Anahtarı dışarı atıyoruz. | Open Subtitles | نحن رمينا المفتاح. |
# Asla çözülmeyecek bir düğüm atıyoruz # | Open Subtitles | "نقيم رابطة" "لن يتمكنوا من فصلها" |
Burası araç 409, 12. bölgede ikinci devriyemizi atıyoruz. | Open Subtitles | هذه السيارة (4-0-9) بتفتيشنا الثاني للقطاع 12 |