ateş altında, baskı altında. Böylece her görülen ve her duyulan gerçek olur. | Open Subtitles | تحت النيران , تحت الضغط , كي ما يكون ماترى وتسمع هو الحقيقة |
Paris kurtarılırken kendimi ateş altında sedye taşırken buldum. | Open Subtitles | انتهى بي المطاف أنقل الحمالات تحت النيران عند تحرير باريس |
ateş altında rastgele ateş ediyorsanız bu oran 0'a yakındır. | Open Subtitles | اذا كنت تحت النار وتطلق بشكل أعمى يهبط معدل الاصابة الى حوالي الصفر |
Komutanım, Katar'da ateş altında olan Özel Operasyon timimizi izliyoruz. | Open Subtitles | نحن نتابع الفريق الخاص الذى تحت الهجوم فى قطر |
Efendim, Katar'da ateş altında bulunan bir özel operasyon timiyle bağlantı kurduk. | Open Subtitles | السيد، نحن نَتعقّبُ a فريق Ops خاصّ عرضة للنيران في قطر. يَقُولونَ بأنّهم باقون على قيد الحياةَ الهجومِ الأساسيِ. |
Bir kaç dakika içinde yeniden ateş altında kalacağız. | Open Subtitles | فخلال دقائق، سنتعرض لإطلاق نار مجدداً. |
ateş altında kalmışlar ve randevu yerini terk etmek zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | وقالو بأنه انسحب تحت اطلاق النار عند نقطة اللقاء |
Bir araba alabilirim ama ateş altında buradan arabayla çıkmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | استطيع الحصول على ركوبة لكن لا أفضل القيادة تحت وابل من النيران |
ateş altında, toprağın üzerine düşecek ve düm düz uzanacaksınız. | Open Subtitles | وسط إطلاق النار سوق تنزل للأرض |
Afganistan'da görev yapan iki tane Donanma Bahriye Gücü Sıhhiyesi'ne hizmet etmiş, ateş altında kahramanca davranışları için bir Bronz Yıldız almış, 12 hayat kurtarmış ve 30'u aşkın yurt içi fazladan görev yerine getirmiş. | Open Subtitles | حسنًا،لقد خدمت لجولتين كمجندة خدمات طبية في الأسطول البحري في أفغانستان حصلت على النجمة الرونزية بسبب أعمالها البطولية تحت النيران |
Orada dikildim ve babasının gözüne baktım... Ona oğlunun ateş altında cesurca öldüğünü söyledim. | Open Subtitles | وقفت هناك وأخبرت والدة بأن إبنهم مات (شجاعا) تحت النيران |
Orada dikildim ve babasının gözüne baktım... Ona oğlunun ateş altında cesurca öldüğünü söyledim. | Open Subtitles | وقفت هناك وأخبرت والدة بأن إبنهم مات (شجاعا) تحت النيران |
Biliyorsun, cesaretin ateş altında zarif kalmak olduğunu bana sen öğrettin. | Open Subtitles | بمجرد الدخول إلى المكتب. انتي التي اخبرتني ان الشجاعه تملك النعمه تحت النار |
Ben ameliyat oldu Bir mağarada , ateş altında . | Open Subtitles | كنت أقوم بالعمليات في كهف, تحت النار |
Onu ateş altında izlemek hoşuma gidecek. | Open Subtitles | سأستمتع برؤيته تحت النار |
Eğer ateş altında olmasaydık... | Open Subtitles | -ولكن إن لم نكن تحت الهجوم - ولكن ... |
Eğer ateş altında olmasaydık... | Open Subtitles | -ولكن إن لم نكن تحت الهجوم |
150. bölükten gelen takviye kuvvetler Taoyuan'da yoğun ateş altında! | Open Subtitles | التعزيزات من السرية الـ150 ( تعرضت لإطلاق نار كثيف في ( تاو يوان |
ateş altında. | Open Subtitles | تحت اطلاق النار |
Mike yoğun ateş altında olacaklarını söyledi. | Open Subtitles | مايك قال بأنهم سيخرجون تحت وابل من النيران |
ateş altında, tanrıdan sizi yere daha da yaklaştıracak olan... | Open Subtitles | وسط إطلاق النار سوف تسأل الله أن يزيل زرارك... . |
Berlin şehir merkezi ateş altında. | Open Subtitles | وسط مدينة برلين يتعرض للقصف |
Ağır ateş altında küçük bir bölgeye toplanıyorlar.. Her seferinde aynı şeyi yapıyorlar. | Open Subtitles | يَدْخلونَ بقعة ضيّقة تحت إطلاق النار الشديدِ، و يتجمعون كل مرة. |
Ve kızlar işi ateş altında bitirmek zorunda. | Open Subtitles | ويتعين على الفتاتين أن يتمّمن العمل تحت القصف |