Yıllarca azar azar öfkemizi her bir parçamıza gizledikten sonra müzik adeta aramızda ateşkese aracılık etti. | Open Subtitles | بعد سنوات من الغضب اجزاء على حد سواء يبدو وكانه الموسيقى جعلت بيننا هدنة |
Duvar olduğu sürece ateşkese gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجة لنا إلى هدنة هنا ما دام السور قائماً |
Eğer onu arar, ateşkese ikna eder, beni ziyaret eder, ve bu aptallığa bir son verirse seninle 5 oyun oynayacağım! | Open Subtitles | سأمنحك خمس مباريات إن إتصلت بها و أقنعتها بأن تمنحني هدنة و تعال لزيارتي لننهي هذه الحماقة! |
Bu ateşkese çocukları, onların çocukları, onların da çocukları tarafından harfiyen uyulacakmış, zamanın sonuna kadar. | Open Subtitles | على أن يحترم هذه الهدنة أبناؤهم وأبناء أبنائهم حتى نهاية الزمان |
1918 yılındaki ateşkese kadar kullanıldı. | Open Subtitles | ولكنها توقفت مع الهدنة في عام 1918 |
ateşkese ne dersin, tamam mı? | Open Subtitles | ماذا عن الهُدنة ... حسناً ؟ |
Babamın ateşkese ihtiyacı falan yok. | Open Subtitles | لا يحتاج أبي هدنة |
Babamın ateşkese ihtiyacı falan yok. | Open Subtitles | لا يحتاج أبي هدنة |
Bir ateşkese ne dersin? | Open Subtitles | ماذا تقولين عن "هدنة" ؟ |
Terhisin ateşkese bağlı, değil mi? | Open Subtitles | تم فصلك بناء على الهدنة ، أليس كذلك؟ |
Savaşçılar'ın ateşkese uyacağına dair söz verdim. | Open Subtitles | (لذا أعطيته كلمتي بأن (المحاربون سيحافظون على الهدنة. |
Orada ölüp gideceksin, ateşkese uy. | Open Subtitles | ستموتين هناك مع قدوم الهدنة |
Osgood Kutusu ateşkese son verebilir. | Open Subtitles | صندوق أوزغود" قادر على نقض الهدنة" |
ateşkese var mısın? | Open Subtitles | الهُدنة ؟ |