Tek yapmamız gereken genel ateşkesi sürdürmek. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله. هو إبقاء الهدنة العامة. |
Ve eğer Cylonlar sizi hattın ötesinde yakalarsa ateşkesi ihlal ederken... | Open Subtitles | وإذا أكتشف السيلونز قيامك بعُبور خط الهدنة وخرق الهدنة .. |
Ama ateşkesi bozmuş oldular. | Open Subtitles | لابد أن هذا الهجوم منهم لقد خرقوا الهدنة وهذا جزء من هجوم شامل |
Neden bir araya gelmiyoruz? Neden ateşkesi hayata geçirmiyoruz? | TED | لماذا لا نكون كفريق واحد؟ لماذا لا نقيم هدنة في الحياة؟ |
Komik. Ama gerçekten, bunu tatil ateşkesi olarak düşün. | Open Subtitles | هذا مُضحك , لا ولكن حقاً إعتبري أن اليوم هدنة |
Babam dünyanızla olan ateşkesi koruyabilmek için öldü. | Open Subtitles | لقد مات أبي لكي يحافظ على الهدنة مع عالمكم |
Neden? Mecburduk. ateşkesi korumanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | اضطررنا لذلك، كانت الوسيلة الوحيدة للحفاظ على الهدنة |
ateşkesi gerektiği sürece uzatman için izin veriyorum. | Open Subtitles | لديك إذن مني ل إطالة أمد الهدنة لأطول فترة |
Bunun olacağını bilseydim bir aylık ateşkesi kabul etmezdim. | Open Subtitles | لو أنّني علمتُ بأنّ هذا سيحدث فما كنتُ لأوافق على تلك الهدنة التي دامت شهرًا |
Sınırı aşıp ateşkesi bozmanın sebebinin sadece bamya yemeği olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنك لم تعبري الخط وتكسرين الهدنة من أجل عدم حصولك على وعاء بامية |
ateşkesi, bir deneme sürüşüne çıkartabileceğimizi söyle. | Open Subtitles | قولي.. أن نقبل هذه الهدنة كنوع من الاختبار |
- Hop! ateşkesi unutma. - Kanunu biliyorum antiloplar. | Open Subtitles | ـ حسبك، لا تنسى الهدنة ـ أعرف القانون جيّداً، أيتها الغزلان |
ateşkesi boş ver evlat, çünkü çoktan bozuldu. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن تلك الهدنة يا فتى حسنا ؟ لأنها قد انهارت |
ateşkesi boş ver evlat, çünkü çoktan bozuldu. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن تلك الهدنة يا فتى حسنا ؟ لأنها قد انهارت |
Kaiser, yeni silahı görünce, ateşkesi imzalamayacaktır. | Open Subtitles | عندما يرى القيصر الأسلحة الجديدة.. فإنّهُ لن يوقّع على الهدنة. |
1991 ateşkesi Irak'ın çözüldüğünü ısrar eder... | Open Subtitles | الهدنة لعام 1991 كان المطلوب ان العراق يجب ان تنزع سلاحها... |
O zaman kısmetse bütün müttefiklerimizle Avrupa' yı tamamen yok olmaktan kurtarmak için ateşkesi müzakere edeceğiz. | Open Subtitles | بعدئذٍ , باذن الإله , نستطيع أن نتفاوض على هدنة مع الحلفاء لننقذ أوروبا من دمار شامل |
Hitler'i değiştirme amacı müttefiklerimizle ateşkesi müzakere etmekti. | Open Subtitles | المغزى من إستبدال هتلر هو التفاوض لإنجاز هدنة مع الحلفاء |
Anladığım kadarıyla bu gece bir şakalaşma ateşkesi olacak. | Open Subtitles | أَفْهمُ أني قليلا اصبحت نكتة لذا لنجعلها هدنة الليلة. |
Bu şiddetsizlik ve ateşkes gününü kullanarak evrensel bir ateşkesi denemeliyiz, şimdiye kadar ulusal ve uluslararası kaydedilmiş en geniş çaplı savaş durdurma olayını denemeliyiz. | TED | علينا الاستفادة من هذا اليوم من وقف إطلاق النار واللاعنف وأن نمضي نحو هدنة عالمية نمضي نحو اعظم توقف للاعمال العدائية أمكن تسجيلها سواء محليا أو دوليا |
Komutanım, ateşkesi müzakere etmek için kaptanınızın burada bulunmasını talep ediyor. | Open Subtitles | مرحباً قائدي يطلب حضور قبطانكم للتفاوض من أجل وقف إطلاق النار |
Barış Kayası ortaya çıkıp da su ateşkesi diye anıldığından bu yana uzun, uzun yıllar olmuştu. | Open Subtitles | مرّت الكثير من السنوات حتى ظهرت صخرة السلام وعُقدَت هُدنة المياه |