O halde Atherton, sahte İç Güvenlik Birliği Konseyi'ne, İGBK, yardım etti. | Open Subtitles | آثرتون بالمقابل ساعدت بتشكيل ،مجلس تحالف الأمن المحلي |
Bayan Atherton, kocanız sizi sinir etmek için bundan fazlasını yapıyormuş. | Open Subtitles | " حسناً سيدة " آثرتون يبدوا بأن زوجك كان يفعل أكثر من ذلك لإثارة حقدك |
Bill Atherton bu kararı kabul etmezdi. | Open Subtitles | بيل أثرتون لم يكن أبدا يتخذ مثل هذه القرارات بدون أن يخطرنى |
Bay Cannon aslında Bay Atherton, ve İngiltere'de aranıyor. | Open Subtitles | السيد كانون هو السيد أثرتون وهو مطلوب في المملكة المتحدة |
Atherton şu yeni örümcek türünü bulmak için, nereye gitmişti? | Open Subtitles | سفريةِ اثيرتون هذه لإيجاد نوع العنكبوتَ ,اين ذْهبُ؟ |
Evet, Doktor Atherton? | Open Subtitles | نعم، دّكتور اثيرتون. |
Comden aradan çıkınca, Atherton'ın evi size kaldı değil mi? | Open Subtitles | بخروج " كومدين " عن الطريق تحصلين على منزل " آثيرتون " اليس كذلك ؟ |
Atherton'ların Lamborghini'sinde ayakkabı izi bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا طبعة حذاء في سيارة " آثرتون " الـ " لامبورغيني " وهذا |
Siz küpeleri takıyorsunuz, siz de saati takıyorsunuz Bay Atherton. | Open Subtitles | وأنت تضعين أقراط الأذن " وأنت ترتدي الساعة سيد " آثرتون |
Uzun lafın kısası Wayne Vachs'ten Atherton'a epeyce bir para geliyor. | Open Subtitles | حاصلها هو (الكثير من المال للتبرع لـ(آثرتون (أتى من (واين فاشس |
Atherton'ların çalınan arabası. | Open Subtitles | حسناً هذه سيارة " آثرتون " المسروقة |
Stan Lockwood bu arabayı Atherton'lardan satın almış. | Open Subtitles | " إشترى هذه السيارة من عائلة " آثرتون |
Demek ki Atherton'lar bize yalan söyledi. | Open Subtitles | مما يعني أن " آثرتون " كذبوا علينا |
Bill Atherton'un tarafını tutmaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد انحدرت الى جانب بيل أثرتون |
Senin işin değil. Atherton'ın işi. Bu farklı. | Open Subtitles | إنه ليس عملك، إنه عمل مدينة "أثرتون"، هذا مختلف |
- Mark'ı öldürdü, Atherton ve Pasarian'ı da. | Open Subtitles | -لقد قتل مارك.. أثرتون.. و باساريان |
Affedersiniz, bölüyorum. Dr. Atherton yukarı geliyor. | Open Subtitles | آسفة للمُقاطعة، سيّد (درايبر)، دكتور (أثرتون) في طريقة لهنا |
Atherton şu sıralar çok yoğun. | Open Subtitles | اثيرتون مشغول جداً مؤخراً. |
İyi günler Kaptan Atherton | Open Subtitles | مساء الخير النقيب اثيرتون |
Atherton. | Open Subtitles | اثيرتون. |
Tessee, Tesse olarak Atherton'a karşı hack olayını başlatmak için aylardır uğraşıyordu. | Open Subtitles | ،تيسي) بشخصها) كانت تحاول تحريض مخترق ضد (آثيرتون) لأشهر |