Öylece kenarda oturuyor, yere bakıyor, birisi yakınına geldiğinde atlamakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | يقف على الحافة فقط ، ينظر للأسفل هدد بالقفز إذا اقترب منه أي شخص |
- Anlatabiliyor muyum Otis? - Siz ona bakmayın. Süpürgeden atlamaktan çok kızlara atlamakla ilgileniyor o. | Open Subtitles | - لا تصدقوا إنه لا يهتم بالقفز إلا على السيارات |
Yine de bazen Epps'in balkondan atlamakla doğru bir fikre kapıldığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | ومازلت تعتقد في بعض الأحيان أن (هوارد إيبز) كانت فكرته جيدة بالقفز من الشرفه؟ |
atlamakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | انه يهدد بالقفز |