Dört ya da beş dakikalık. Başka biri atlamayı düşünmüyorsa tabii! | Open Subtitles | اربع او خمس دقائق بالكثير الا اذا اراد شخص آخر القفز |
Vanessa, Cameron'un onu yakalamasındansa binadan aşağı atlamayı tercih eder. | Open Subtitles | فانيسا تفضل القفز من المبنى على أن يقبض عليها كاميرون |
Helikopterlerden atlamayı ve kurabiye pişirmeyi sevebilirdiniz. | TED | يمكنك أن تُحبي القفز من الهيلوكبتر وخبز الكعك أيضا |
Çitlerden atlamayı sevdiğini biliyorum ama aklından bile geçirme. | Open Subtitles | اعرف أنك مغرمة بالقفز فوق الأسيجة لكن إياك والتفكير في شيء |
Kötü bir gün geçiriyorum ve atlamayı düşünüyordum. | Open Subtitles | أمرّ بيوم صعب فحسب وكنت أفكّر بالقفز من هنا |
Böyle bir ticari uçaktan atlamayı faydalı bulabiliriz. | Open Subtitles | نحن نراها فكرة مفيدة للقفز منها هذة القطعه القذرة من التجارة |
Evet efendim. Bayan Scarlett, çocuğa atlamayı öğretti diye ona katil dedi. | Open Subtitles | ونعتته السيدة سكارليت بالقاتل لتعليمه القفز لفتاة مثلها |
Hatta buraya gelirken kamyondan atlamayı bile denedi. | Open Subtitles | حتى أنة حاول القفز من الشاحنة القادمة إلى هنا |
Yakında paraşütle atlamayı öğreneceksiniz çok çabuk. | Open Subtitles | فى يومين , ستتعلمون كيفية القفز بالمظلة وستتعلموها بسرعة |
Kastettiğim şu! Hareket eden bir otobüsden atlamayı denesenize! | Open Subtitles | عليك أن تحاول القفز من باص يسير هذا مستحيل |
Aşağı atlamayı düşünmüyorsun değil mi dostum? | Open Subtitles | أنت لا تفكر فى القفز فى النيل, اليس كذلك ؟ |
Hatta buraya gelirken kamyondan atlamayı bile denedi. | Open Subtitles | حتى أنة حاول القفز من الشاحنة القادمة إلى هنا |
Trenlere atlamayı becerebilecek fiziksel kapasiteye sahip. | Open Subtitles | انه بحالة بدنية لائقة كافية لمتطلبات القفز و اعتلاء القطارات او اللحاق بالقطار كما يسمونها |
Göğsüne atlamayı bekleyen çılgın bir kadın varken sen uyuyabilir miydin? | Open Subtitles | هل سوف تقدرين ان تنامي مع سيدة مجنونة تنتظر القفز على صدرك ؟ |
Yanlış yapıp bu çitleri atlamayı denemesi.. | Open Subtitles | ، إن حاولت القفز من ذاك السيّاج . فستتقطّعُ إرباً |
Binadan atlamayı bile düşünmüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ، التي لا تفكر بالقفز من المباني؟ |
Bir binanın tepesinden aşağı atlamayı aklından hiç geçirmemiş, sen mi? | Open Subtitles | أنتِ، التي لا تفكر بالقفز من المباني؟ |
Köprüden atlamayı falan düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تفكرين بالقفز من على جسر اليس كذلك؟ |
Eğer atlamayı düşünüyorsan, sence de en azından kalbini bana vermen konusunda konuşmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | إن كنت تخطط للقفز ألا تظن أنه علينا مناقشة إعطاء قلبك لي؟ |
Sağ ol, Meg. Ama ben atlamayı hiç düşünmemiştim aslında. | Open Subtitles | شكرا يا ميج لكن، لم أكن حقا مخططا للقفز |
Sadece ikimizde atlamayı düşündüğümüz için bir tür özel bir bağımız olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | ... ولمجرد أن كلانا يخطط للقفز فهذا لا يعني أن بيننا رابطاً مميزاً من أي نوع |