Ama tüm bunları atlatacaktır, ...çünkü o güçlü bir kadın. | Open Subtitles | . ولكنها ستتجاوز هذا لانها امراءة ذو شخصية قوية |
Eminim atlatacaktır. Jack dengeli bir çocuk olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | انا متأكده انها ستتجاوز هذا "جاك" يقول انه طفله ناضجه |
Merak etme, atlatacaktır. Gençlik ateşiyle böyle konuşuyor. | Open Subtitles | لا تقلقي ستتخطى هذه المرحلة إنها روح الشباب التي تتكلم الآن |
Eninde sonunda atlatacaktır. | Open Subtitles | سيتجاوز الأمر عاجلاً أم آجلاً |
Eminim atlatacaktır ama kardeşlerimle şöyle bir konuştuk. | Open Subtitles | سيتخطى الأمر , ولكن إخوتي وأنا تحدثنا |
Ama Jill hayatında çok şeyin üstesinden geldi, bunu da atlatacaktır. | Open Subtitles | ولكن جيل تخطت الكثير فى حياتها سوف تتخطى ذلك |
-Lisa! Sadece kıskandı. atlatacaktır. | Open Subtitles | إنها غيورة فقط، ستتجاوز الأمر |
Bunu atlatacaktır, değil mi? | Open Subtitles | أعني، هي ستتجاوز الأمر، صحيح؟ |
Eninde sonunda atlatacaktır. | Open Subtitles | ستتجاوز ذلك فى النهايه |
Boşver, atlatacaktır. | Open Subtitles | ستتجاوز هي ذلك |
Tara dayanıklıdır. Bunu atlatacaktır. | Open Subtitles | (تارا) قوية ستتجاوز المِحنة |
Bir şekilde atlatacaktır. | Open Subtitles | ستتجاوز الأمر |
atlatacaktır. | Open Subtitles | ستتخطى الأمر .. |
Anne güzel ve temiz bir ruha sahip. Bunu çok çabuk atlatacaktır. | Open Subtitles | (آني)، تملك روحاً طاهرة ستتخطى ذلك حتماً |
O koca bir kız. atlatacaktır. | Open Subtitles | أجل هي فتاة كبيره ستتخطى ذلك |
Bunu da atlatacaktır, eminim. | Open Subtitles | سيتجاوز هذا، إنّي أعرف ذلك. |
Bunu da atlatacaktır, Mike. | Open Subtitles | سيتجاوز ذلك, (مايك) |
atlatacaktır. | Open Subtitles | سيتجاوز الأمر |
Daha genç, atlatacaktır. | Open Subtitles | هو يافع سيتخطى ذلك |
atlatacaktır, tamam mı? | Open Subtitles | سيتخطى محنته |
Ya, Frankie bunu atlatacaktır. | Open Subtitles | سيتخطى الأمر |
Bir gün atlatacaktır. | Open Subtitles | حسناً، سوف تتخطى الأمر يوماً ما، |
Ergenlik çağı işte. atlatacaktır. | Open Subtitles | إنها مراهقة، سوف تتخطى ذلك. |