Katil cesedi atmakla kalmadı, bulunursa diye kimliğini de aldı. | Open Subtitles | لقد اتيت بشـيء مفيد لم يقم القاتل فقط برمي الجثة |
Ezikleri çöp tenekesine atmakla meşguldün, onunla hiç ilgilenmedin, iyi davranmadın sonucunda, kendine güvenmeyi hiç öğrenemedi. | Open Subtitles | كنت منشغل جداً برمي الفاشلين في القمامة لتعطيها أي إهتمام أو تعاملها بلطف، وكنتيجة، لم تتعلم أبداً أي إحترام للذات. |
Ve Javier, humusu çöpe attığında seni dışarı atmakla aşırı tepki verdim. | Open Subtitles | لذا يا (هافيير), حين قمت برمي الحمص.. قمت بالمبالغة بطردك |
Bu enerji tesisini ve kuleyi bir hafta önce açan Alterplex'i sistemin istikrarını bozup tüm gezegeni tehlikeye atmakla suçladı. | Open Subtitles | علي مختبر التربلكس والبرج ، حيث يتهمون مصنع الطاقة بتعريض الكوكب بأكمله للخطر عن طريق تشغيل برجها وذلك قبل أسبوع |
Senin hayatını tehlikeye atmakla ilgilenmiyorum | Open Subtitles | ليس لدي أي مصلحة بتعريض حياتكِ للخطر |
Uluslararası basın mensupları ıiçeri girmek için beklerken MP şirketi öğlene kadar teklif gelmemesi hâlinde Ejderha kafasını volkana atmakla gözdağı verdi. | Open Subtitles | بانتظار الصحافة العالمية للحصول على إجابات هددت شركة ألـ (إم بي) برمي الرأس في البركان إذا لم يتم إستلام أي مزايدة عصر اليوم |
Evet, Ryan'ı tehlikeye atmakla suçlamıştın beni. | Open Subtitles | أجل، أتهمتني بتعريض (رايان) للخطر |