| Aubrey de Grey: Adım Aubrey de Grey, Cambridge'denim. | TED | أوبري دي غراي: أسمي أوبري دي غراي، من كمبردج. |
| - Hayır. Ama eğer Aubrey'de dijital tarayıcısı olan birini bulabilirsek, çıkarabilirim. | Open Subtitles | لكنّنا قد نكون قادرون على إذا نحن يمكن أن نجد شخص ما في أوبري بالناسخ الضوئي الرقمي. |
| O yılda, Aubrey'de üç kadın öldürüldü. | Open Subtitles | خلال تلك الفترة، ثلاث نساء قتل في أوبري. |
| Normalde kapıları kilitli tutarım, ama Aubrey geç saate kadar uyanıktı ve... | Open Subtitles | عادة اتاكد من ان كل الابواب مغلقة لكن اوبري ظلت لوقت متاخر |
| 1942'de, Aubrey'de öldürülen bir FBI ajanıydı. | Open Subtitles | هو كان وكيل مكتب تحقيقات فدرالي الذي قتل أيضا في أوبري في 1942. |
| Basının gözünde Aubrey Fleming hala kayıp. | Open Subtitles | أوبري فليمنج لازالت تفتقد لاهتمام العالم |
| Katilin Aubrey Fleming ile işi bitmemişti, en azından kısa vadede. | Open Subtitles | هو لم ينتهي من أوبري فليمنج ليس بهذه السرعة |
| Aubrey Fleming, birinci oturum, saat sabah 10:30. | Open Subtitles | أوبري فليمنج الجلسة الاولى , الساعة العاشرة والنصف صباحا |
| Belki şu Aubrey denen kıza biraz benziyor olabilirim ya da ismi her neyse... ama ben o kız değilim, tamam mı? | Open Subtitles | اعرف انني ربما ابدو قليلا مثل أوبري فليمنج او مهما كان اسمها لكن انا لست هي , مفهوم ؟ |
| O zaman Aubrey ve Dakota'nın DNA karşılaştırması... birebir aynı çıktı. | Open Subtitles | لهذا بمقارنة اختبار الحمض النووي بين أوبري وداكوتا سيكون مطابق |
| Basının gözünde Aubrey Fleming hala kayıp. | Open Subtitles | أوبري فليمنج لازالت تفتقد لاهتمام العالم |
| Katilin Aubrey Fleming ile işi bitmemişti, en azından kısa vadede. | Open Subtitles | هو لم ينتهي من أوبري فليمنج ليس بهذه السرعة |
| Aubrey Fleming, birinci oturum, saat sabah 10:30. | Open Subtitles | أوبري فليمنج الجلسة الاولى , الساعة العاشرة والنصف صباحا |
| Belki şu Aubrey denen kıza biraz benziyor olabilirim ya da ismi her neyse... ama ben o kız değilim, tamam mı? | Open Subtitles | اعرف انني ربما ابدو قليلا مثل أوبري فليمنج او مهما كان اسمها لكن انا لست هي , مفهوم ؟ |
| O zaman Aubrey ve Dakota'nın DNA karşılaştırması... birebir aynı çıktı. | Open Subtitles | لهذا بمقارنة اختبار الحمض النووي بين أوبري وداكوتا سيكون مطابق |
| - Mark Whitacre. - Merhaba, Mark. Ben Aubrey Daniel. | Open Subtitles | مارك وايتكر مرحبا يا مارك، معك أوبري دانيل |
| Aubrey'nin şu an uyuduğunu söylemeye geldim konuşmak istersen. | Open Subtitles | نزلت لتوي لأقول لك ان اوبري يأخذ قيلولة. اذا اردت التحدث. |
| Aubrey, tüm sanatçılar böyle hisseder. Bu gayet normal. | Open Subtitles | اوبري , كل الفنانين يشعرون بهذا الامر , انه طبيعي |
| Aubrey maça gittiğinde siz neredeydiniz? | Open Subtitles | اين انت كنتي عندما ذهبت اوبري الى المباراه ؟ |
| Dedektif Aubrey, yasal prosedür bakımından bir takım düzensizlikler olsa da bu araştırmaya daha fazla devam etmeyeceğiz. | Open Subtitles | المحقق أوبرى على الرغم من بعض المخالفات فيما يتعلق بالإجراءات الصحيحة للشرطة لن نستمر فى تحقيقنا أكثر من ذلك |
| Aubrey'in disk sürücüsünü tekrar kontrol etmeliyim diye düşünmüş - tüm, değil mi? | Open Subtitles | فكرت انه يجب علي ان القي نظرة اخرى على القرص الصلب الخاص بأوبري |
| Aubrey'in başına gelen herşey benim de başıma geliyor. | Open Subtitles | كل شئ حدث لاوبري حدث لي |
| - Aubrey'in hala orada olduğunu biliyor. - Aubrey, Iütfen. Kapa çeneni. | Open Subtitles | انه يعلم ان اوربي لازالت بالخارج هناك - اوربي , اخرسي فقط - |
| Ve Aubrey de Grey ile Godspeed 'e şans diliyorum, ve onlar gibi diğer insanlara, en kısa zamanda bu konuda bir şeyler yapmaya çalışmak için | TED | وأتمنّى التوفيق لأوبري دي غراي والأشخاص أمثاله في محاولة فعل شيء حيال هذ الأمر في أسرع وقت |