Kurtlar yiyecek için avlanır ve belli bir noktada doyarlar. | Open Subtitles | الذئاب تصطاد من أجل الطعام, ولكن يأتي عليها وقت فتشبع |
Deniz aslanları, en sevdikleri yemeği bulmak için yarı suda yaşayan çoğu akranından daha derinde avlanır. | TED | للعثور على طعامها المفضل، تصطاد أسود البحر على أعماق أكبر كثيرًا من نظائرها من البرمائيات. |
Genelde gündüz avlanır, tropikal okyanusları yüzeye yakın yerlerinden yaklaşık 100 metre derinliğe kadar araştırırlar. | Open Subtitles | إنها تصطاد عادة في النهار وهي تجوب مياه المحيط بحثاً عن الطعام بدءً من السطح ثم تغوص لمئات الأمتار في عمق المياه. |
Ama her sene burada avlanır ve sizden yem alırdı. | Open Subtitles | لكنه يصطاد السمك هنا كل سنة ويشتري الطعم منك. |
Kayıt yok. Ama vampirler avlanır ve öldürür. | Open Subtitles | .. ليس هناك شيئ يقول ذلك ولكن مصّاصي الدماء يصطادون ويقتلون |
Ayı nasıl avlanır? | Open Subtitles | كيف تطارد دبّا؟ |
Scytode de böyle avlanır. | TED | تلك هي الكيفية التي تصيد بها العناكب الباصقة |
- Avcılar genelde sürü halinde avlanır. | Open Subtitles | الحيوانات المفترسة عادةً تقوم بالصيد على شكل قطيع. |
Bu ayılar, geleneksel Çin tıbbında oldukça değerli olan safra keselerindeki safraları için avlanır. | Open Subtitles | تصطاد هذه الدببة لأجل المادة الصفراء التي تحتويها مراراتهم، إنها مادة قيمة جداً في الطب الصيني التقليدي |
Pelikanlar normalde sahil yakınlarında avlanır fakat yiyecek kıtlığı onları başka yerlerde aramaya zorladı. | Open Subtitles | تصطاد البجعات السمك عادة على طول الساحل، لكن دفعهم نقص الطعام للبحث بمكان آخر. |
Yaşlı köpek daha iyi avlanır lafı doğruymuş. | Open Subtitles | حسنًا، أعتقد أن الكلاب العواجيز تصطاد الأفضل، سيّدي. |
Çoğu ayı tek başına ve bencilce avlanır. | Open Subtitles | معظم الدببة تصطاد وحيدة الانانية تغلب عليها . |
Elektrik üreten bir tür olan lambuga, karanlıkta bedeni çevresinde oluşturduğu elektrik alanındaki etkilenmeleri kullanarak avlanır. | Open Subtitles | في الظلام ، هذه السمكة الكهربائية تصطاد... بالكشف عن أي تشويش يتم في المجال الكهربي الذي تكونه حول أجسامها. |
Eskiden bile erkekler avlanır kadınlar ise yemek yaparlarmış. | Open Subtitles | لا أحد رأى كم رجل يطبخ وكم امرأة تصطاد! |
"Yaoguai gündüzleri istirahat edip geceleri avlanır." | Open Subtitles | يكون ''اليوغواي'' في سباتٍ'' ''نهاراً، و يصطاد ليلاً |
İyi bir avcı avlamak için avlanır. | Open Subtitles | الصياد الماهر يصطاد للحصول على الصيد |
Kayınbabam avlanır ama ben kullanmam. | Open Subtitles | يصطاد والد زوجتي لا أنا |
Söyle bana, Abydos insanları avlanır mı? | Open Subtitles | أخبرنى ، هل قوم أبيدوس يصطادون ؟ |
İnsanlar genellikle gün içinde avlanır. | Open Subtitles | البشر يصطادون عادةً في النهار |
Peki ya kışın nasıl avlanır? | Open Subtitles | كيف تطارد دبّا في الشتاء؟ |
Ayı nasıl avlanır? | Open Subtitles | كيف تطارد دبّا؟ |
Kızıl Sırtlı'nın tuzağı hiç kuşkusuz ipek açısından çok ekonomik ama bir Kuzey Amerika örümceği yalnızca tek bir lifle avlanır. | Open Subtitles | فخ حمراء الظهر اقتصادي بالتأكيد في الحرير، لكن إحدى عناكب أمريكا الشماليّة تصيد بخيط واحد فقط. |
Gerçekten de dişi aslanlar avlanır. | Open Subtitles | في الواقع، إناث الأسد هن من يقمن بالصيد. |