ويكيبيديا

    "avlanmaya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للصيد
        
    • الصيد
        
    • بالصيد
        
    • نصطاد
        
    • لصيد
        
    • رحلة صيد
        
    • مطارد
        
    • للمطاردة
        
    • ليصيد
        
    Bu ormanı seviyorum. Babam ben küçükken beni buraya avlanmaya getirirdi. Open Subtitles أحبّ هذه الغابة، اعتاد أبي اصطحابي للصيد هُنا عندما كنتُ صبياً.
    Annesi avlanmaya gittiği zaman... ...orada kaldık ve onu filme aldık. TED عندما تذهب أمها للصيد, نبقى نحن معها للتصوير.
    Arkadaşlarınla avlanmaya gitmediğini de biliyorum, ki, aklıma gelebilecek en son şey bu. Open Subtitles أَعْلم بأنّك تسللتَ للصيد مَع الأولادِ اخر شىء اتوقع ان تفعله
    Ayı o kadar rahat ki onların yanında avlanmaya bile başlıyor. Open Subtitles الدبُ مرتاحٌ جداً حتّى أنه بدأ في الصيد إلى جوارهم تماماً
    Avlanalım. Bu kadar avladıktan sonra avlanmaya son vermek zordur. Open Subtitles وقد كنا نقوم بالصيد ومن الصعب إيقاف الصيد عندما يكون منتظما
    Eskiden, erkekler babalarıyla birlikte tarlaya gider... yada haftasonu avlanmaya çıkarlardı. Open Subtitles في الماضي, الأطفال كانوا يخرجون مع آبائهم للعمل في الحقول أو يأخذون إجازة ويذهبون للصيد.
    avlanmaya gidelim. - Bu hafta sonu avlanmak ister misin? Open Subtitles لنذهب للصيد أتريد الذهاب الى الصيد بنهاية الاسبوع ؟
    Locke avlanmaya ormana gitti. Kim bilir nerededir. Open Subtitles لوك ذهب بداخل الغابة للصيد, من يعرف أين هو
    Bu mevsimde avlanmaya gelir. Open Subtitles يأتي للصيد هنا بهذا الوقت من العام يا رجل
    Her iki ebeveyn de büyüyen yavrularını beslemek için nöbetleşe avlanmaya gidiyor. Open Subtitles يتناوب كلا الأباء للصيد عنه ويغذّون فرخهم النامي
    Babam ve kardeşim iki gece önce buraya avlanmaya geldi ama geri dönmediler. Open Subtitles أبي وأخي خرجوا للصيد في هذا النهر قبل ليلتين ولم يعودوا أبداً
    Fakat çit çekmek, hendek kazmak mevsimlik bir iş, er ya da geç sizi beslemek için kaçak avlanmaya ihtiyaç duyacak. Open Subtitles لكن بناء الخنادق و التسييج عمل موسمي و عاجلاً أو آجلاً قد يضطر للصيد الغير الشرغي ليطعمك
    Bugün aklıma geldi de, çocukken avlanmaya gider ve bazen av köpeğimizi kaybederdik. Open Subtitles كنت أتذكر اليوم عندما كنت صبياً وكنت أذهب للصيد وأحياناً كنا نفقد كلب الصيد
    Kentucky'e geri dönün avlanmaya gidin. Open Subtitles ،تعلم، بالعودة إلى كنتاكي كنتم لتذهبوا للصيد
    Sen araba süremezsin. 10 yaşındasın. avlanmaya gidiyoruz. Open Subtitles لا يمكنك القيادة، أنت في العاشرة، ستمارس الصيد.
    İki eyalette 500 yıldan beri karşılıklı olarak avlanmaya çıkar. Open Subtitles منطقتنا لديها اتفاقيات مع منطقتكم بخصوص الصيد هنا.
    Dişi ayı, yavrusu yorulup kendisine ayak uyduramayacak duruma gelene kadar avlanmaya devam eder. Open Subtitles تستمر أنثى الدب في الصيد حتى يتعب صغيرها جدا بحيث لا يتمكن من اللحاق بها
    Gece çöküp yağmur dinince bir yırtıcı avlanmaya çıkıyor. Open Subtitles وعند حلول الظلام وعند اقتراب الدش من نهايته يبدأ مفترس بالصيد
    Ağabeylerimle sık sık oraya avlanmaya giderdik. Open Subtitles و كنت و إخوانى نتسلق إلى هناك كثيراً كى نصطاد
    Oltayla balık tutarken başarılı olmak için doğru yerde olmalı ve avlanmaya vakit ayırmalısınız. Open Subtitles قسطانطين كابنسكي لكوي تصيد جيدا تحتاج البقعة الصحيحة والوقت لصيد السمك
    Yedi yaşıma geldiğimde babam Noatak ile beni avlanmaya götürdü. Open Subtitles عندما كنت فى السابعة ، أخذنى والدى وأخى إلى رحلة صيد
    Polis peşinde tıpkı bir köpek gibi avlanmaya çalışılıyor Open Subtitles إنه مطارد مطارد كما يطارد الكلب الأرنب
    Ne kadardır Goa'uld buraya avlanmaya geliyor? Open Subtitles منذ متى " الجواؤلد " يأتون هنا للمطاردة ؟
    Üç gün önce avlanmaya çıkmış ve... hala ondan bir haber alınamamış. Open Subtitles لقد ذهب منذ ثلاثة أيام ليصيد ولم يسمع منه أحد منذ ذاك الوقت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد