ويكيبيديا

    "avuç dolusu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حفنة من
        
    • قبضة من
        
    • مجموعه حبات
        
    avuç dolusu tozu havaya atıyorlar, beyaz Hintli elbiselerini yavaşça renge bürüyorlar. TED ومع كل حفنة من المسحوق تلقى في الهواء، تخضب ملابسهن البيضاء بالألوان.
    avuç dolusu kanıt bulmadan senin söylemen daha iyi olur. Open Subtitles يستحسن أن تخبريني قبل أنا أحصل على حفنة من الأدلة
    Bir avuç dolusu ilaç varmış. Diğer hastaların ilaçlarından toplanmış. Open Subtitles فخرجت منه حفنة من الحبوب جُمعت من أدوية مرضى آخرين
    İki gece önce tam bu noktada avuç dolusu altın parçaları buldum. Open Subtitles في هذه البقعة بالضبط ظهرت قبضة من كتل الذهب قبل ليلتين
    "...beş şişe ev yapımı kırmızı şarap ekle, bir yandan da iç bir avuç dolusu sarımsak ve bir buçuk kilo haşereyle pişir." Open Subtitles أضيفي خمس زجاجات من النبيذ الأحمر محلي الصنع أشربي على قدر استطاعتك و في النهاية , قبضة من الثوم
    Sizi korkutmak istemem beyler ama, .bu gecenin farklı sonuçlanacağını düşünerek, bir avuç dolusu Viagra kullandım. Open Subtitles لا أريد أن أخيفكم يا شباب لقد أخذت مجموعه حبات من الفايجرا لأنني كنت متوقع أحداث أخرى لهذه الليله
    Miktar o kadar az ki bir avuç dolusu kireç taşını içi yağmur suyu dolu her Olimpik havuza dökmek gibi. TED ولكنها قليلة جدًا، ستكون بمثابة وضع حفنة من الطباشير في كل بركة سباحة أولومبية مليئة بالأمطار.
    Kuantum mekaniğine göre küçük nesnelere, görünürde küçük değişiklikler yaparak, özelliklerini ayarlayabilirsiniz, bir avuç dolusu atom çıkarıp eklemek ya da materyali bükmek gibi. TED وما تخبرك به هو أن بإمكانك ضبط سلوكها بدقة بمجرد إجراء تعديلات طفيفة عليها، مثل إضافة أو إزالة حفنة من الذرات، أو ثني المادة.
    o da onlara bir avuç dolusu heykelcik göstermiş. TED ونوعاً ما، عرض حفنة من التماثيل الصغيرة
    Bir avuç dolusu para yere atacağın bir avuç buğdaydan iyidir. Open Subtitles حفنة من النقود فى اليد شيىء جيد بالضبط مثل حفنة من القمح فى الحقل
    Tek bir kurbanla başladılar, sonra dar bir alanda bir avuç dolusu insan... Open Subtitles بدأ بضحية واحدة ثم حفنة من البشر في نطاق محدود
    Dürüst kalpli Fetkh Ali Şah, avuç dolusu günahkar, barış ve huzur ortamımızı bozacak diye korkuya kapıldı. Open Subtitles القلب الصادق لفاتح علي شاه كان مذعوراً من فكرة أنّ حفنة من الظالمين قد تدمّر السلام والإتحاد الذي بيننا
    Tüm bu yiyecekler. İçeride bir avuç dolusu insan var. Open Subtitles كل هذا الطعام، ليس هناك سوى حفنة من الأشخاص
    Orada gerçek hayatın ne olduğunu görecek. Bir avuç dolusu pislik. Open Subtitles وهناك سيرى حقيقة الحياة حفنة من التراب والقذارة
    Doktor olmak yalnızca bir avuç dolusu insanı tedavi edebilir. Open Subtitles لكن كوني طبيباً يمكنني إنقاذ حفنة من الناس فقط
    Sadece bir avuç dolusu birlik bizim bilgi akışımıza engel olabilecektir. Open Subtitles هنالك حفنة من المنظمات قد تعترض على عملنا بشكل جدي
    Çünkü o öğleden sonra bir avuç dolusu hapla ortaya çıktı. Open Subtitles لآنهُ ظهر وقت ما بعد الظهيرة، مع حفنة من الأقراص.
    Ve adam gülümsediğinde de, bir avuç dolusu kum attım gözlerine. Open Subtitles وعندما ابتسم، ألقيت قبضة من الرمال في عينيه.
    Bir erkeğin bir kızı bir avuç dolusu dalak tutarken görmesi gibisi yoktur. Open Subtitles لا مثيل لرؤية شاب لك مع قبضة من الطحال
    Sizi korkutmak istemem beyler ama, .bu gecenin farklı sonuçlanacağını düşünerek bir avuç dolusu Viagra kullandım. Open Subtitles لا أريد أن أخيفكم يا شباب لقد أخذت مجموعه حبات من الفايجرا لأنني كنت متوقع أحداث أخرى لهذه الليله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد