avukat bey, sadece birkaç dakika lütfen. Mahkûm Meins çok kötü durumda. | Open Subtitles | أيها المستشار لديك بضعة دقائق فقط قوة السجين ضعفت إلى حد كبير |
avukat bey, yarın sabah ilk iş olarak zanlıyı görgü tanıklarının önüne çıkartacağız. | Open Subtitles | أيها المستشار نحن نصر على أن يكون المتهم هذا إتضح أن تشكيلة من الشهود العيان أول صباح الغد |
avukat bey, devam edin. | Open Subtitles | نعم ، أيها المحامي ، ارفع الدعوى القضائية أنا الأخرى لا أريده |
İçinde bulunduğun durumun vahametini anlamanı salık veririm, avukat bey. | Open Subtitles | إنني أحثك على رؤية حقيقيّة موقف الذي فيه، أيّها المُستشار. |
Bu firma bu tür davranışlara dahil olmaz avukat bey. | Open Subtitles | هذه المؤسسة لا تستخدم هذا النوع من السلوك ايها المستشار |
Tanrım, avukat bey bu çok para benim gibi bir kız için. | Open Subtitles | إنه مبلغ كبير حضرة المحامي لشخص صغير مثلي |
İlk tanığınızı çağırmaya hazır mısınız avukat bey? | Open Subtitles | هل أنت مستعد لطلب شاهدك الأول حضرة المستشار ؟ |
Buraya, New Essex'e yerleşmeyi düşünüyorum avukat bey. | Open Subtitles | أنا أفكر بأن أستقر هنا فى نيو أسيكس ، أيها المستشار |
Acı çekmek ne demektir, bilemezsin avukat bey. | Open Subtitles | أنت لا تعرف معني المعاناة ، أيها المستشار |
Ama sonra birden fark ettim ki New Essex'i seviyorum avukat bey. | Open Subtitles | ولكن خطرت لي فكرة أنني أحب نيو أسيكس ، أيها المستشار |
Bu benim gecem avukat bey. Benden rol çalmaya kalkışma. | Open Subtitles | هذه ليلتي أيها المستشار لا تتجاوز على خطوطي الحمراء |
1977'de o raporu hasıraltı ettin avukat bey. | Open Subtitles | بالرجوع إلى 77 ، لقد قمت بإخفائها أيها المستشار |
Yardımınız için teşekkürler avukat bey. İrtibatta kalacağız. | Open Subtitles | شكراً على مساعدتك أيها المحامي سنبقى على إتصال |
- Bana kusura bakma deme avukat bey lisedeki beden eğitimi hocanız değilim. | Open Subtitles | لا ترجع الأمر لاحترامي أيها المحامي أنا لست مدرس الجمباز في مدرستكم |
Her şeyi gördüm avukat bey her şey boş. | Open Subtitles | لقد رأيتُ كل شيء، أيّها المُستشار. كُل هذا الهُراء. |
avukat bey, bir parçası olmadan bu dünyada yaşayabileceğini sanıyorsan, yanıldığını söyleyebilirim sadece. | Open Subtitles | إن كنت تظن أيّها المُستشار أنّ تعيش في هذا العالم و لن تكون جزءً منه، فأنني أقول لك ظنك خاطئ. |
avukat bey, eğer bir kere daha rahatsız edilirsek, sizi aşağılamam gerekecek. | Open Subtitles | الان .. ايها المستشار .. اذا كانت هناك اية مقاطعات اخرى |
avukat bey,babamiz oldukten sonra onun abisi butun malimizi yasadisi ustune aldi. | Open Subtitles | حضرة المحامي... بعد وفاة والدنا، وضع أخاه يده على الأرض |
avukat bey, sizi odamda görmek istiyorum. Sen değil. | Open Subtitles | حضرة المستشار, أود رؤيتك في غرفتي |
Tavsiyem bu yönde avukat bey. Sakın yapma. | Open Subtitles | هذه هي نصيحتي بأيّ حال، أيّها المستشار لا تنسى هذا الأسم. |
Bu, bu davanın üçüncü oturumu avukat bey. | Open Subtitles | ايها المحامي .. هذه هي المرة الثالثه التي نستمع فيها لتلك القضية |
Yasaların içinden öyle istediğinizi seçemezsiniz avukat bey. | Open Subtitles | لا يحق لك اختيار ما تشاء من القانون، أيّها المُحامي. |
avukat bey, bu dava yarın saat 19.30'da karara bağlanacaktır. | Open Subtitles | أيها المحامى , سأغلق هذة القضية فى الجلسة الآخيرة غداً الساعة 7: 30 مساءً |
O zaman avukat bey eğer işlemlere daha yeni başladıysan bu sabah telefonda kiminle görüşüyordun? | Open Subtitles | هنا الأمر يا مستشار لو كنتَ بدأت للتو من الذي كنت معه في صباح اليوم على الهاتف |
Yasa dışı içkinin insanları katil yapmadığını biliyoruz avukat bey. | Open Subtitles | كلانا يعرف أن "موون شاين" لا يجعل الناس تقتل بعضها أيّها المحامي |
avukat bey, eğer elinizdeki tüm fotoğrafları atmayı istemiyorsanız, reddedildi. | Open Subtitles | في جميع الصور يا حضرة المدعي اعتراضك مرفوض |
avukat bey, Size kesinlikle savunmanızı düzgün bir çizgide yapmanızı tavsiye ederim. | Open Subtitles | ايها المحامى ، انا انصح بشده ان .. تتخذ مسارا محدد تجاه دفاعك |
- Devam edin, avukat bey. | Open Subtitles | استمر ايها المدعي |