İzlemesi çok kötüydü. İyi bir avukata ihtiyacın var mı? | Open Subtitles | كان منظرا فضيعا ، هل تحتاج الى محامي جيد ؟ |
Bu adamların avukata falan ihtiyacı yok. Onlara bebek bakıcısı lazım. | Open Subtitles | أولئك الرجال لا يحتاجون إلى محامي إنهم يحتاجون إلى جليسة أطفال |
Jerome'un böyle bir durumla karşılaştığında ne yapacağını anlayan bir avukata ihtiyacı var. | Open Subtitles | جيروم يحتاج لمحامي يفهم ما يفعل عندما تكون هناك مواقف كهذه تعرض نفسها |
Çünkü benim işimde ne zaman avukata... ihtiyacın olacağını bilemezsin. | Open Subtitles | لأنني لن أعرف متى أحتاج إلى محام في مجال عملي |
Sayın Yargıç, ilk sıradaki bu adam bir gazeteci ve avukata sorular veriyor. | Open Subtitles | سعادة القاضي، هذا الرجل في الصف الأول صحفي كان يعطي الأسئلة إلى المحامي. |
Geçtiğimiz on yılda Avrupa'da yaşıyordum, ama artık Amerikalı bir avukata ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد كنت في أوربا ..في آخر عشر سنوات لكن الآن أريد محامٍ أمريكي |
Burada senin kadar taşaklı beş kişi olsaydı 30 avukata ihtiyaç duymazdık. | Open Subtitles | لو كان لدي خمسة رجال هنا بمثل رجولتك لما احتجنا 30 محامياً |
O anda aile üyeleri neden "Bir avukata danışmak istiyoruz." demez? | Open Subtitles | لماذا لم يقول الوالدان عند تلك اللحظة: نريد أن نستشير محامي |
Onun için iyi bir psikiyatra danışmalısın... ve de onun karısı olarak sahip olduğun haklarıda bir avukata. | Open Subtitles | اعتقد انه يجب ان تتحدثي الى طبيب نفسيّ عنه واستشيري محامي في حقوقك كزوجة |
Geçen sene boyunca 37 yeni kayıt olmuş ve bunların tekinin bile bir avukata ihtiyacı olmamış. | Open Subtitles | هناك 37 تسجيلات جديدة عن العام الماضي، ولا احد يحتاج محامي |
Bir avukata gideceğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنها تريد الذهب إلى محامي أو شيء من هذا القبيل |
Evlat, artık bir aileyiz. avukata ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | بني، نحن عائلة الآن لسنا بحاجة لأيّ محامي |
Bağlantılarına bakılırsa çevren çok geniş olmalı Beni başka bir avukata yönlendireceğini umuyorum | Open Subtitles | مع كل معارفك , تبدو تعرف كل شخص آمل أن ترسلني لمحامي آخر |
Aslında, bunu filminize koyacaksanız önce bir avukata sorsanız iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب عليك التحدث لمحامي قبل ان تفعل ضع هذه هناك |
Tanıdığınız bir hakime bir polise, bir avukata söyleyin, cinsel şiddet davasında mahkeme salonunda oturan herkese söyleyin. | TED | قولوها لقاض تعرفونه أو محام تعرفونه، أو لرجل شرطة أو لأي شخص قد يجلسُ كعضو في هيئة محلفين في حالة اعتداء جنسي. |
Dedim ya, benim avukata ihtiyacım yok. Ben yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | ولكنني لا أريد محام . أنا لم أرتكب أي شيء |
Kuzen Thaddeus, dolaplara tam yeltenecekken sen atılıyorsun ve avukata hangi dolapların açık kalacağını bildiğini söylüyorsun. | TED | قبل أن يبدأ ابن العم ثادوس في فتح الخزائن، تتقدم وتخبر المحامي بأنك تعرف أي خزنة ستبقى مفتوحة. |
Rüşvet soruşturması da yargıçlara rüşvet veren bir avukata dayanıyor. | Open Subtitles | والتحقيق بشأن الرشاوى حدث بسبب محامٍ كان متهمًا برشوة قضاة |
- Bir avukata danıştık ve bu eyalette kuzeninle evlenmek yasalmış. | Open Subtitles | إستشرنا محامياً و زواجك من إبنة عمك قانوني في هذه الولاية |
- Bu beyefendinin görünüşü ne polise ne de bir avukata benzemiyor | Open Subtitles | هؤلاء الساده المحترمين لا يشبهون مرتكبى الجرائم او المحامين |
Bu yüzden buraya geldim. Başarılı bir avukata ihtiyacınız var. | Open Subtitles | هذا ما جئت من اجله هنا انت تحتاجين الى محامى متفرغ |
Bu yüzden bunu ispatlayabilecek iyi bir avukata ihtiyacım var. | Open Subtitles | لهذا أحتاج لمحام بارع يساعدني في اثبات هذا. |
Zencinin teki yahudi avukata soru başına elli dolar demiş. | Open Subtitles | لذا قال هذا الرجل الأسود للمحامي اليهودي خمسين دولار على السؤال يا رجل |
Hiçbiriniz avukata ihtiyaç duyacak kadar kötü bir şey yapmadınız mı? | Open Subtitles | ألم يقم أيٌ منكم بأمر سيء وإحتاج لمحامٍ من أجله ؟ |
Dinle. avukata git ve beni göndermek istedikleri Herhangi bir yere gidebileceğimi söyle. | Open Subtitles | اذهبى الى المحامى و قولى له انى ساذهب الى اى مكان يريدون ان يبعثوا بى اليه |
Ayrıca avukata ihtiyacımız yok çünkü ben bir avukatım. | Open Subtitles | بالإضافة، نحن لا نحتاج محاميا .لأنّني محامية |
Boktan bir avukata göre fazla zekisin sen de. | Open Subtitles | أنت أيضًا أكثر حدة من أن تغدو محاميًا سيئًا. |
Hayır, bir avukata baktırmamın daha iyi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا، كنت بالأحرى أفكّر في سبيلٍ إلى مُحامٍ |