avukatsın da demek. | Open Subtitles | لقد نفضت الغبار عن شهاداتي القديمة أنت محامي أيضاً ؟ |
Sen avukatsın. Avukatların parası olur sanıyordum. | Open Subtitles | انت محامي و كنت اعتقد ان المحامين لديهم أموال |
Ben bu davada seninle birlikte çalışmak istedim. Çünkü senin iyi bir avukat olduğunu düşünüyordum. Bence sen de iyi bir avukatsın. | Open Subtitles | أسمعي، لقد طلبتُ منكِ العمل على هذه .القضية لأنني أحسبكٍ محامية جيدة |
Nasıl oluyor da avukatsın, ama hiç "dinero"n yok? | Open Subtitles | كيف تكونين محامية وليس لديكى نقود طائلة؟ |
Kendine bir sor neden dünyada yapacak onca iş varken bir avukatsın? | Open Subtitles | اسأل نفسك: لماذا أنت محام بدلا من أي شيء آخر في العالم؟ |
Sen güçlü ilkeleri olan bir avukatsın, ama hiçbir siyasi desteğin yok. | Open Subtitles | آرثر، إنهم يريدونك. أنت محامٍ ذو مبادئ وليس لك انتماءات سياسية. |
Sen çok iyi bir avukatsın. Sıkışırsan, son çare olarak... | Open Subtitles | انت فعلا محامى جيد جدا اذا وقعت فى مأزق ، مثل اخر مرة .. |
avukatsın, babam için çalışıyorsun ve sana değer veriyor. | Open Subtitles | أنت محامي ، أنت كنت تعمل لديه وهو قال بأنه يُقدرك: |
Ve en önemlisi de para denizaşırı yerlere gönderildi bu da demek oluyor ki avukatsın sen, boşluğu doldur. | Open Subtitles | والنقود التي تمّ نقلها إلى ماوراء البحر .. ..ستكون حسنٌ، أنت محامي قم بملئ الفراغ |
Ben de biliyorum. Hâlâ benim için bir şey yapmamış köşe ofisteki ukala bir avukatsın. | Open Subtitles | وأنا كذلك، محامي مغرور بمكتب على الزاوية |
Sen on dakikada yatırımcı olmuş ve önüne çıkabilecek en büyük anlaşmayı, eğer benimle çalışmazsa mahvetmek üzere olan bir avukatsın. | Open Subtitles | أنت محامي سابق، وأصبحت مستثمر بنكيّ لـ 10 دقائق، وأنت على وشك إفساد أكبر صفقة عملت عليها ، إلا إذا عملت لديّ |
Bakalım, doğru anlamış mıyım avukatsın, lobicisin aynı zamanda da sahte kimlik yapıyorsun. | Open Subtitles | إذاً, دعني استوعب الأمر قليلاً أنت محامي وعضو في الجماعة الضاغطة |
Yani, sen güzel görünümlü bir avukatsın, ama buradan gitmem gerek. | Open Subtitles | أعني ، أنت محامية ذات مظهر جميل وكلهذا،لكنيجبأن أخرجمن هنا. |
Vay, bu harika. Yani hem üst düzey bir avukatsın hem de tam zamanlı çalışmana karşın, adanmış bir annesin. | Open Subtitles | هذا رائع، أعني، كما تعلمين، محامية من الطراز الرفيع، بالطبع، |
- avukatsın ve şirketindeki bir ortak senden kendisini temsil etmeni istiyor. | Open Subtitles | أنتي محامية مساعدة وطلب منك شريك في الشركة التي تعملين بها أن تقومي بتمثيله. |
avukatsın sen. Sadece bildiğini söyle, tamam mı? | Open Subtitles | أنتِ محامية ؛ قومي بالإجابة على ما تعلميه ؟ |
350,000 dolarımızı aldın ve hala iyi bir avukatsın. | Open Subtitles | ولا تزال محام الأعمال القذرة لكنك خارج مرمى النيران |
- Peki. Yani avukatsın ve yasaya uygun davranmak gerektiğine inanıyorsun. | Open Subtitles | إنك محام وتؤمن بالوسائل المشروعة |
Demek istiyorumki,sen bir avukatsın,Tanrı aşkına. | Open Subtitles | أنت محامٍ يا رجل كيف تسمح بأن يمر هذا؟ |
Sen sadece avukatsın. Bu olay McKernon Motor'un kendi iç işleriyle ilgili. | Open Subtitles | "أنت محامٍ ، هذا الشأن الداخلي لـ "ماكورنين موتورز |
Artık bir avukatsın. İnsanları böyle mi selamlıyorsun? | Open Subtitles | انت محامى الان هذا كيف نحى الناس ؟ |
Sen harika bir avukatsın, doğuştan yeteneklisin. | Open Subtitles | انتي محاميه رائعه قوه من قوى الطبيعه تقريبا |
Sen b*ktan bir avukatsın! | Open Subtitles | انت المحامى اللعين |
Ve sen de firmamda onun konuşacağı tek avukatsın. | Open Subtitles | وأنتِ المحامية الوحيدة في مؤسّستي التي سيتحدّث إليها |
Baban iyi bir avukattı. Sen de iyi bir avukatsın. | Open Subtitles | أبي كان محامياً عظيماً وأنت محامياً عظيماً |
Ne kadar da harika bir avukatsın. | Open Subtitles | -يا لكَ مِن مُحامٍ بارع . مهلًا، ذلك صحيح... |
Ama sen çocukları olan eski bir avukatsın. | Open Subtitles | لكنكَ مُحامي سابِق و لديكَ أطفال |
Belli ki başarılı bir avukatsın. | Open Subtitles | ،إنكِ من الواضح محاميّة كبيرة شأن |