Axe Capital soruşturmasıyla Bryan Connerty'nin ilgilendiğini ifade etmek isterim. | Open Subtitles | أريد أن أعلمك أن (براين كونرتي) سيترك قضية (آكس كابيتال) |
Axe Capital'deki tüm çalışanların profilini çıkarıp çalışmalarını tarıyorduk ve Donnie Caan gözümüze çarptı. | Open Subtitles | كنا ندرس ملفات كل المستثمرين ونتفحص نشاطات (آكس كابيتال) ووصلنا إلى (دوني كون) رجل متوسط المستوى عادة |
Axe Capital'dan ayrılır, yeni işe başlarsam çeyreğin kadar kazanırım, klinik işiyse daha az. | Open Subtitles | إن تركت (آكس كابيتال) وبدأت من جديد سأجني ربع ذلك بل أقل، في عيادة |
Şu an serbest çalışıyor ama kısa süre öncesine kadar Axe Capital'da performans koçuydu. | Open Subtitles | لكن حتى وقت قريب كان مدرب الأداء الخاص بـ(آكس كاب) |
Wendy Rhoades hakkında ne düşünürsen düşün Axe Capital'a yararı var ve Axe Capital'a yararı olan her şeyin bize de yararı var. | Open Subtitles | مهما كان رأيك بـ(ويندي رودز) فهي مفيدة لـ(آكس كاب) وما يفيد (آكس كاب)، يفيدنا |
Ekibin, Axe Capital'ın dinlenmesiyle ilgili bilgi alması gerek. | Open Subtitles | يحتاج الفريق إلى أحدث أخبار حول مخبر (أكس كابيتول) |
Adını bilmiyoruz ama Axe Capital'da çalışıyormuş. | Open Subtitles | لا يعرف اسمه، ولكن يعرف أنه يعمل هنا في (آكس كابيتال) |
O parayı ve ölen ortaklarının geride bıraktığı her şeyi aldın ve adını Axe Capital koydun. | Open Subtitles | تأخذ هذه الأموال وبقية ما كان يتمتع به شركاؤك الميتين وتطلق شركة باسم (آكس كابيتال) هل هذه الامور صحيحة؟ |
Şu andan itibaren Axe Capital'la ilgili tüm konularla Doğu Bölgesi ilgilenecek. | Open Subtitles | يجب أن يتولى أي قضية متعلقة بـ(آكس كابيتال) مكتب المقاطعة الشرقية من الآن فصاعداً |
Sonrasında, Axe Capital'ın bu bilgiyi kullanarak 89 milyon dolar kâr ettiğini gösterebiliriz. | Open Subtitles | وبالإضافة، يمكننا أن نثبت أنّ (آكس كابيتال) استخدمت المعلومات لكسب ربح يعادل 89 مليون دولار |
Bence bu anlaşmanın tek amacı Axe Capital'ın ilkçeyreği hasarsız atlatması. | Open Subtitles | أراهن أن هذه الصفقة هل كل ما يمنع (آكس كابيتال) من أن يحظى بربع سيئ |
Axe Capital'in kurucusu ve başkanı Bobby Axelrod'ı ağırlıyoruz bugün. | Open Subtitles | يسرنا أن نرحب بـ(بوبي أكسيلرود) المدير والمؤسس لـ(آكس كابيتال) |
Çünkü Axe Capital'da çalışıyorsun ve hayatının kabusa dönüşmesini engelleyebilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | لأنك تعملين في (آكس كابيتال) وسأحول دون أن تصبح حياتك كابوساً |
Uzun zamandır Axe Capital'da suç faaliyeti olduğundan şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | شككنا في وجود نشاط إجرامي في (آكس كابيتال) منذ وقت طويل |
Axe Capital'da adalet ve doğru-yanlış anlayışına ters düşen bir şey görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترين في (آكس كابيتال)... ما قد ينافي مبدأ العدالة لديك والصواب والخطأ؟ |
Axe Capital'i araştırdığınızı söylüyor. Peki bu nasıl sorun oluyor? | Open Subtitles | تقول إنك تجري تحقيقات حول (آكس كابيتال) |
Elinde ne Axe Capital'a karşı ne de bana karşı bir şey var. | Open Subtitles | ولا تملك شيئاً ضد (آكس كاب) وأقل من ذلك ضدي |
Axe Capital'daki ilişkilerini önemsiyor musun? | Open Subtitles | هل تهتمين بطبيعة علاقاتك في (آكس كاب)؟ |
Gizlilik sözleşmesi imzaladım. Axe Capital hakkında size detay verirsem bunun yükümlülüklerine maruz kalırım. | Open Subtitles | وقعت على اتفاق عدم الإفصاح إن كشفت عن تفاصيل في (آكس كاب)... |
Axe Capital'in kısa pozisyon aldığını duydum. | Open Subtitles | ما سمعته... (آكس كاب) تشتري الأسهم |
Kaynağım, Rhoades'un Axe Capital'a dinleme cihazları yerleştirdiğini söyledi. | Open Subtitles | "يقول المصدر إن (رودز) يمتلك أجهزة تنصت في (أكس كابيتول)" |
Axe Capital'dan tutuklananların kayıtlarını inceledim... | Open Subtitles | راجعت سجلات الاعتقال في (أكس كابيتول)... |