20 yıl önce biyolog olarak kutup ayıları üzerinde çalışırken hiç ölü ayı bulmazdık. | TED | ان طيلة فترة عملي على مدى ال20 عام لم اكن اصدف دببة نافقة بهذا الكم |
Birlikte çalıştığım en çarpıcı hayvanlar bunlar, ve kutup ayıları. | TED | انها حيوانات مميزة جداً .. وافضل الحيوانات التي عملت معها وهي مميزة مثل دببة القطب |
Tıpkı kuzeydeki kutup ayıları gibi onların yaşamı da deniz buzuna bağlıdır. | Open Subtitles | وعلى غرار الدب القطبي هناك في الشمال، تُعول حيواتهم على جليد البحر |
Güzel veya hoş olmadığını söylemiyorum ya da kutup ayıları veya ormanlar için kötü olduğunu, öyle olsa da. | TED | لست أقول أنه ليس جيد أو حسن أو أنه سيء بالنسبة للدببة القطبية والغابات، مع أنه بالتأكيد كذلك. |
harika bir işe girdim. Geçtiğimiz 10 yıldan beri, 40'ı aşkın ülkeye giderek jaguarları, ayıları, filleri, kaplanları ve gergedanları gördüm. | TED | و على مرور العقد الأخير، سافرت إلى أكثر من ٤٠ دولة لمشاهدة النمور المرقطة، و الدببة والفيلة والنمور و وحيد القرن. |
Kutup ayıları sonuçta boz ayılar gibi karada yaşayan ayılardan evrimleşmiştir. | Open Subtitles | في الحقيقة الدب القطبي الشاب تطور كدب أرضي مثل الدبب الرمادية |
Kuzey Buz Okyanusu'nda kutup ayıları dümdüz çizgilerde yürürler. | TED | تتحرك الدببه القطبية في محيط القطب الشمالي في خطوط مستقيمة. |
Kutup ayıları gibi, bu hayvanlarda buzlu bir çevreye bağımlı. | TED | وكما دببة القطب فهذه الحيوانات تعتمد على البيئة الجليدية |
Kötü Haber ayıları olarak adlandırılmaktaydık, ve nosyonumuz Kigali'de aperatif yiyecek işini köşe noktalarda yapmak idi. bu zor değildi çünkü bizden önce aperatif yoktu. | TED | كنا نسمى دببة الأخبار السيئة، وكانت فكرتنا بأننا سنقوم باحتكار سوق المأكولات الخفيفة في كيغالي، الذي لم يكن صعباً لأنه لم توجد وجبات خفيفة قبلنا. |
Hangi akıllı sahile ayıları getirir ki? | Open Subtitles | مَنْ العاقل الذي سيحضر دببة إلى الشاطيء؟ |
Gelecekte olacak erime bu yılki gibi aşırı olursa bunun gibi kutup ayıları açılıktan ölebilir veya suda boğulabilir. | Open Subtitles | لو كان الذوبان مستقبلاً شديداً هكذا فقد تجوع دببة كهؤلاء أو يغرقون أو يُفقدَون في البحر |
Bu Kutup ayıları, gezegenimizdeki diğer kutup ayılarına göre çok daha güneyde yaşıyorlar. | Open Subtitles | يعيش الدب القطبي الشاب وجاليته أقصى الجنوب خلاف أي دببة قطبية أخرى على الكوكب |
Diz dansı, sirk için şu küçük sevimli ayıları terbiye etmek gibi. | Open Subtitles | كرقص الركبة؛ تدريب تلك الدب الصغير اللطيف للسيرك |
Tüm söylediği Eko'yu kurtaracağı ve ayıları öldüreceğiydi. | Open Subtitles | كل ما قالة انة سيذهب لانقاذ ايكو وقتل الدب |
Ve bu ayıları ve bu yeri, yani Boz Labirenti, bulduğum için hayatımın her gününün her dakikasına şükrediyorum. | Open Subtitles | و أشكر كل دقيقة و كل يوم على اكتشافي للدببة بهاته المتاهة. |
Svalbard'daki Buz ayıları'nın politik yapılanması konusunda tartışmıştık. | Open Subtitles | وبحثنا في الهيكل السياسي للدببة القطبية في سفالبرد. |
Buzlar eridiğinde kutup ayıları kara parçasına gitmek zorunda kalırlar. | Open Subtitles | مع ذوبان الجليد تصبح الدببة مرغمة على التوجه نحو اليابسة |
Eğer adet dönemindeysen, ayıları kendine çekersin. | Open Subtitles | لو عليك الدوره الشهريه ستلفتين انظار الدبب |
Neden siz odanıza gidip ayıları bulup uyutmuyorsunuz? | Open Subtitles | لم لا تذهبوا يا أولاد إلى غرفتكم وتعثروا على الدببه وتتأكدوا بأنهم جميعاً نائمون, إذهبا بسرعة |
Ta ki benden büyük üç çocuğun Chicago ayıları olduğunu görene kadar. | Open Subtitles | حتى رأيت ثلاثة اطفال لابسين "مثل فريق "شيكاغو بيرز |
- Eskiden burada ayıları tutarlardı. | Open Subtitles | كَانَ يستخدموة حيث أبقوا الدببةَ. |
Aklımıza o anda gelen imgeler eriyen buzullar ve buz kütleleri üzerinde akıntıya kapılan kutup ayıları. | TED | الصور التي تأتي سريعًا إلى العقل هي تلك الأشياء مثل تراجع الأنهار الجليدية والدببة القطبية علي جرف الجبال الجليدية. |
Kutup ayıları vardır. Sen bir penguen manyağısın, değil mi? | Open Subtitles | ليس هناك بطاريق في القطب الشمالي انه قطب دببه فقط |