| Büyük Kötü ayıya inanmayan, küçük farenin hikâyesini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين قصة الفأرة التى لم تُصدق قصة الدب المتوحش؟ |
| Ayı derisiyle tepeden tırnağa gizlenmiş bir halde kış uykusundaki kara ayıya yaklaşmış. | Open Subtitles | و تخفت من الرأس للقدم في مخبأ الدب أقتربت من الدب الأسود الهائج |
| Ne yazık ki, Kalender ailesi bu ayıya bağımlılar. | TED | بكل أسف، فأن أسر الكالاندريين تعتمد على هذا الدب. |
| Bizim gibiler bir hayvana, örneğin O bir ayıya dönüşebilir. | Open Subtitles | تحول الساحر يمكن أن يتحول إلى دب أو رجل، وانا |
| Yetişkin bir boz ayıya bu denli yaklaşmak gerçekten enderdir. | Open Subtitles | لتقترب هكذا من دب أشهب بالغ هو أمر رائع حقاً |
| Ben de Dee'nin yatağına kıvrılıp ayıya sarılarak uyumayı düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر ان استلقي في سرير دي وانام وبجواري الدب |
| Baba ayı tohumlarını anne ayıya verir, böylece bir yumurta oluşur. | Open Subtitles | الدب الاب زرع بذوره في الدبة الام ونمت الى بيضة |
| Ayrıca bunu elektronik bir ayıya kaydederek söylediğim için de özür dilerim. | Open Subtitles | وأنا حقاً اسف لاني أخبرك ذلك برساله الكترونيه مسجله في الدب |
| Erkek arkadaşını bulacağım, bir ayıya yem olmadan önce. | Open Subtitles | سأذهب لأجد صديقك الحميم الصغير . قبل أن يؤكل من الدب |
| Onun her parçasının sana ihtiyacı olduğu gibi bu ailenin de o küçük ayıya ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذه الأسرة إحتاجت لذاك الدب الغريب بنفس القدر الذي إحتاجه لكم |
| Burada, WWE şehrinden uzun zaman önce, ayıya meydan okudu. | Open Subtitles | تحدى الدب فى هذه اللحظه قبل وجود مدينه الدبليو دبليو اي بكثير. |
| Amerika hala ayıdan korkuyor ve nefret ediyordu. Ama aynı zamanda ayıya sımsıkı sarılmak da istiyordu. | TED | كانت أميركا لا تزال تكره وتهاب الدببة وفجأة، ارادت أميركا أيضاً ان تقوم بمعانقة دب كبير عظيم. |
| 1902'de vahşi bir ayının oyuncak ayıya dönüştüğü o anı düşünün. | TED | لذلك فكروا بتلك اللحظة في العام 1902 مجدداً حين تحول دب مفترس الى دب تيدي. |
| Daha büyük olduğunda ise, hâlâ 90 kg ağırlığa sahipse esasen kendini büyük, kabarık bir oyuncak ayıya çevirmiş olacak. | TED | عندما ينمو لحجم أكبر في حين ما زال يزن 200 باوند، فقد حوّل نفسه فعلياً إلى دب عملاق. |
| Bunlar, slayt gösterisinin başında göreceğiniz Great Bear Yağmur Ormanı'nda yaşayan küçük bir ayıya ait dört görüntü sadece. | TED | والصور التي سوف ترونها في بداية العرض . . الاربع صور الاولى هي لدب صغير يعيش في غابة الدببة الكبرى |
| Derhal arabadan inmezseniz, sizi ellerimle o ayıya yem ederim. | Open Subtitles | اذا لم تغادر هذه السيارة حالا سأقدمك بنفسى طعاما للدب |
| Kızılderili çocuklar ayıya doğru koşup onu tokatlayarak-- ...erkekliklerini ispatlarlardı. | Open Subtitles | أطفال الهنود كانوا يتسللون إلى الدبّ ويصفعوه مجرد إختبار للرجولة |
| Tanrı aşkına, hızlı-randevuya isteğimle gelmektense, bir ayıya isteğimle prostat dersi verirdim. | Open Subtitles | أعطيني دباً و سأذهب طواعيتاً من أجل فحص البروستات قبل أن أتي إلى حفل المواعدة السريعة بالله عليك |
| Cadı senin halkını da mı ayıya dönüştürmekle tehdit etti? | Open Subtitles | هدّدتك الساحرة بتحويل قومك إلى دببة أيضاً؟ |
| Bunları oyuncak bir ayıya anlatmamın nedeni, bu alandaki çalışma günlüğünün konusudur. | Open Subtitles | ولما اصرخ في الدبدوب هذا هو موضوع دفتر اليوميات |
| Büyük Kötü ayıya inanmayan kişi! | Open Subtitles | التى لم تصدق قصة الدُب المتوحش |
| Şuradaki kırmızılı Raphael, tıpkı bir oyuncak ayıya benziyor. | Open Subtitles | "رافاييل" هناك بالأحمر أشبه بدب دمية ضخم يحب العناق، |
| Bu daha çok ayıya benziyor. | Open Subtitles | وهو الارتكاز على الأصابع كالأسود هذا أشبه بالدب |