SS bir darbe peşinde, ayaklanmayı bastırmak için ve Hitler'in Almanya'sını kurtarmak için Valkür'ü başlattık. | Open Subtitles | البوليس النازي يخطط لإنقلاب لقد بدأنا عملية فالكري لسحق التمرد , و حِفْظ المانيا الهتلرية |
Bu ayaklanmayı her kim yürütüyorsa ne yaptığını iyi biliyor. | Open Subtitles | أيًّا من قام بهذا التمرد فهو بارع فيما يفعل |
Para, mali sıkıntıyı azaltır ve ayaklanmayı zapt etme fırsatı verir. | Open Subtitles | سيخفف المال من توترنا ويتيح لنا فرصة لإتخاذ إجراء مناسب ضد هذا التمرد |
Bu ayaklanmayı başlatmak için adamlarının yanına dönmeyeceksin. | Open Subtitles | لن يتم السماح لك بالعودة لرجالك لتشعل ذلك الشغب |
Sahilde vuku bulan ayaklanmayı siz mi başlattınız? | Open Subtitles | هل شجعت اعمال الشغب التي إندلعت على الشاطئ؟ |
Sizinle ayaklanmayı görüşmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هُنا لمُقابلتَكَ بخصوص أعمال الشَغَب |
İçeriden bir ayaklanmayı dert etmenize gerek kalmadı. | Open Subtitles | ليس عليك حتى أن تقلق حيال حول التمرد المحلي. |
Şimdi bahsedince Casterly Kayası'na yelken açıp Lannister donanmasını yakarak o ayaklanmayı başlatan sen değil miydin? | Open Subtitles | تعال أن أذكر ذلك، لم تكن أنت الذي بدأ هذا التمرد من خلال الإبحار إلى كاستيرلي روك وحرق أسطول لانيستر؟ |
İçeriden bir ayaklanmayı dert etmenize gerek kalmadı. | Open Subtitles | لا داعي للقلق حتى حول التمرد المحلي |
- Takım ayaklanmayı konuşuyor. | Open Subtitles | ـ الفريق يتحدث عن التمرد |
Şimdi bahsedince Casterly Kayası'na yelken açıp Lannister donanmasını yakarak o ayaklanmayı başlatan sen değil miydin? | Open Subtitles | بما أنك ذكرت الموضوع ألست من بدأ هذا التمرد "بالإبحار إلى "كاستلي روك وحرق أسطول آل (لانستر)؟ |
Ancak, içki yasağı ayaklanmayı beraberinde getiriyor. | Open Subtitles | لكن الحظر يولد التمرد |
Şimdi bahsedince Casterly Kayası'na yelken açıp Lannister donanmasını yakarak o ayaklanmayı başlatan sen değil miydin? | Open Subtitles | وبما أننا ذكرنا هذا، ألم تكن أنت الذي بدأ التمرد بالإبحار صوب (كاستلي روك) وحرق أسطول الـ(لانيستر)؟ |
Sahilde meydana gelen ayaklanmayı başlattığı sorulduğunda: | Open Subtitles | عندما سألوه عن الشغب الذي حدث على الشاطئ قال: |
Neyse ki bomba patlatmadılar ama içeri soktukları casus her kimse ayaklanmayı kışkırttı. | Open Subtitles | الحمد لله أنّهم لم يفجروا قنبلة لكن مهما كانت عمليتهم هناك أعتقد أنّها استُخدمت لإثارة الشغب |
Eğer bu serserilerden birisini yere sermem gerekirse ayaklanmayı sonlandırdık diye rapor ederiz. | Open Subtitles | إذااضطررتُأن أصيبأحد هولاءالوغاد... نكتب في التقرير أننا كنا نوقف أحد أحداث الشغب |
Üç yıl önce, o ayaklanmayı çıkarttım... ve o kadar insan öldü. | Open Subtitles | لقد جَعَلتُ الشَغَب يَبدَأ منذُ ثلاثِ سِنين و كُل الذينَ ماتوا |
Diğer bir değişle, ayaklanmayı bastırmak için gerekenin ötesine geçtiler. | Open Subtitles | بِمَعنى آخَر، تَخَطوا ما كانَ ضَرورياً لإنهاءِ ذلكَ الشَغَب |