aynı etkiyi alelade bir kağıda basılmış bir ızgarada da görebilirsiniz. | TED | سترى نفس التأثير على شبكة مطبوعة على قطعة من الورق البسيط. |
Bunu art arda 50 defa yaptı. Her defasında aynı etkiyi gözlemledi. | TED | وقد فعل هذا 50 مرة على التوالي، وكان دائمًا يلاحظ نفس التأثير. |
Sızdıran borular da beton binalarda aynı etkiyi yapardı, 200 kış içerisinde gökdelenlerin çoğu yerle bir olurdu. | TED | تسبب الأنابيب المسربة نفس التأثير في الأبنية الأسمنتية، وبمرور 200 شتاء، معظم ناطحات السحاب ستلتوي وتتساقط. |
Bir kere böyle bir olay yaşayınca, kafana silah dayasalar da, aynı etkiyi yaratmıyor. | Open Subtitles | أترى، مواجهة قطارِ فحم، ومواجهة مسدسٍ محشو لاتعطي الانطباع نفسه فحسب |
Herkeste aynı etkiyi yarattığından eminim. | Open Subtitles | أعتقد أنه يترك الانطباع نفسه لدى الجميع |
Birinin üzerine basıyor olabilirsiniz ve bu aynı etkiyi verir. | TED | في حال أنك تضغط على شخص ما، فإن لذلك نفس التأثير. |
Onu öldürdükten sonra üzerimde aynı etkiyi yaratabilecek misin? | Open Subtitles | لديك ستعمل نفس التأثير على لي بعد أن قتله؟ |
Jacks'in Arjantin'e berbat bir ishalle gitmiş olmasının aynı etkiyi vermeyeceğine katılıyorum. | Open Subtitles | أتفق معك , فأنا لا أعتقد أن صول جاك للأرجنتين مع حالة سيئة من الإسهال سيكون له نفس التأثير |
Spot'un fizyolojisi aynı türdense Duncan'ın karışımı aynı etkiyi yapar. | Open Subtitles | بسبب الجفاف إذا وظائف سبوت مشابهة سيكون لدواء دنكان نفس التأثير |
Dünyadaki tüm konuşmalar, ...doğru zamanda doğru ışığı kapatırsanız, aynı etkiyi yaratmaz. | Open Subtitles | كل محادثات العالم لن يكون لها نفس التأثير , كإطفاء الضوء الصحيح فى الوقت الصحيح |
Ama trol büyüsü olmadan aynı etkiyi yaratmaz. | Open Subtitles | ولكن بدون سحر الوحش لن يكون لها نفس التأثير |
Bugün ise, ucuz bir telefon ve bir miktar patlayıcı, aynı etkiyi yaratabilir | Open Subtitles | اليوم , نفس التأثير بإمكانه أن يُحقق بواسطة هاتف نقال رخيف وقطعة من المتفجرات |
Elimde aynı etkiyi yaratacak bir sürü alet var. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأدوات من شأنها تحقيق نفس التأثير |
Buradan da görebildiğiniz gibi ani ışık tam olarak aynı etkiyi yaratıyor. | TED | ويمكنكم هنا أن تروا هذه الومضة من الضوء التي لها نفس التأثير بالضبط . |
Öğrencilerin çoğunda aynı etkiyi uyandırıyor. | Open Subtitles | له نفس التأثير على مُعظم الطلاب |
Biz, Orangutans'ta aynı etkiyi görürüz. | Open Subtitles | نرى نفس التأثير على قرد الاورانج |
Fakat onun ölümü, tamamen aynı etkiyi bırakacak. | Open Subtitles | لكن موته سيكون له نفس التأثير بالضبط. |