Kaç kere burada oturduk ve aynı konuşmayı tekrar tekrar yaptık her seferinde gözümüzün içine baktın ve mazeret uydurdun, ve duygularımızla oynadın, bize duymak istediğimizi düşündüğün herşeyi söyledin. | Open Subtitles | كم مرة عاتبناك هنا وكررنا نفس الحديث مرارا وتكرارا. حين تنظر الينا بعيناك وتتذرع بالجهل |
Dürüst olmak gerekirse aynı konuşmayı bir kere daha yapamam. | Open Subtitles | لأنني حقيقة , لا أستطيع أن أكرر نفس الحديث مرة أخرى |
Senle ben de aynı konuşmayı yapalım. | Open Subtitles | وليت أنت وأنا يكون هذا نفس الحديث قريبا. |
Maya'yı arabamda telefonuyla oturmuş yirmi farklı erkekle aynı konuşmayı yaparken hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر مايا جالسه في سيارتي مع هاتفها تعطي نفس الخطاب لما يقارب 20 شاب آخر |
Yolda düşünüyordum da her etkinlikte aynı konuşmayı yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | بأنني لا أريد أن نفس الخطاب في كل حدث |
Bay Kennedy, siz daha doğmadan önce aynı konuşmayı Bay Mitchell Palmer'dan duymuştum. | Open Subtitles | سيّد (كينيدي) قبل ولادتك بوقت طويل... إستمعتُ إلى نفس الحديث من قبل السيّد (بالمر). |
Her yıl aynı konuşmayı yapıyor. | Open Subtitles | نفس الخطاب يقوله كل سنة |
Yani artık Grizz ve Feyonce'nin baş nedimesiyim ve benden Hunts Point'teki* Marriott Hotel'de* dashiki* giyerken aynı konuşmayı yapmamı bekliyorlar. | Open Subtitles | ويريدني إلقاء نفس الخطاب في فندق (ماريوت)، مرتدية داشيكي -إذن، أنتِ ... |
- Hâlâ aynı konuşmayı yapabilirim. | Open Subtitles | -استطيع عمل نفس الخطاب |