Hayvanlara az ve düzenli dozlarda antibiyotik vermekle aynı problem: Bazı kötü böcekler ölüyor ama hepsi değil. | TED | إنها نفس المشكلة في إعطاء الحيوانات جرعات صغيرة ومنتظمة من المضادات الحيوية: تقتل بعض الجراثيم المضرة ولكن ليس كلها. |
Hâlâ gençken başladığı aynı problem üzerinde çalışmaya devam ediyordu. | Open Subtitles | استمر بالعمل على نفس المشكلة .التى بدأ بالعمل عليها كشاب صغير |
Evet. bir kaç tane oldu. Ama hepsinde aynı problem vardı. | Open Subtitles | نعم ، كان هناك بعض منهن ولكنهن جميعاً كانت لديهن نفس المشكلة |
Bu da kulaklarımızın yaşadığı tamamıyla aynı problem. | Open Subtitles | وانها بالضبط نفس المشكلة التي تواجه آذاننا، |
Şeklen, aynı problem - kutunun altı ve üstü için ikişer olası koşul. | TED | رسميًا، إنها نفس المشكلة - حالتان محتملتان لغطاء الصندوق، واثنتان لأسفله. |
aynı problem benim garajımda da vardı Bu bir salgın gibi | Open Subtitles | حصلت نفس المشكلة بمرآبي انه وباء |
Yine aynı problem. | Open Subtitles | مرة أخرى نفس المشكلة |
aynı problem. | Open Subtitles | نفس الشيء، نفس المشكلة |