Aynı zaman diliminde. | Open Subtitles | في نفس الاطار الزمني. |
Aynı zaman diliminde. | Open Subtitles | في نفس الاطار الزمني. |
Karı ve kocaların Aynı zaman diliminde yaşamaları gerektiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد كنت أظن أن الزوج و الزوجة يجب أن يعيشوا في نفس المنطقة الزمنية |
Eğer şanslıysak, arabayı Aynı zaman diliminde fark edebiliriz. | Open Subtitles | أذا كنـُـا محظوظين نستطيع أن نعزل الفترات الزمنية المختلفة |
Aynı zaman diliminde vadesiz hesabı da radikal biçimde şişip sönerken. | Open Subtitles | بفحص حساباته التضخم والتضاؤل بشكل منتظم فى نفس الفتره الزمنية |
Ama bankalar kısa zamanda yeni şube açmanın daha ucuz olduğunu keşfettiler ve Aynı zaman diliminde banka şubelerinin sayısı yüzde kırk arttı. | TED | لكن البنوك سرعان ما اكتشفت أنه كان أرخص لها فتح فروع جديدة، وشهد عدد فروع البنوكية ارتفاعاً بنسبة 40 بالمئة في نفس الفترة الزمنية. |
Aynı zaman diliminde farklı noktalardan başlayan farklı ipuçlarını takip eden birçok bağımsız soruşturma sonunda tek bir noktada birbirine bağlanıyor. | Open Subtitles | نوع من الظهور المفاجئ حول نفس الفترة الزمنية في أعقاب أدلة مختلفة، ولكن كلها تؤدي إلى نفس المكان في نفس الوقت ، شعبة الجريمة الإلكترونية بنيويورك الخاصة بمكتب التحقيقات الفيدرالي |
Aynı zaman diliminde Somali'ye de gitti. | Open Subtitles | وهناكرحلةإلى(الصومـال) في نفس الفترة الزمنية |
Aynı zaman diliminde. | Open Subtitles | نفس المنطقة الزمنية |