ويكيبيديا

    "aynıydı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نفس
        
    • ذاتها
        
    • متشابهة
        
    • لنفس
        
    • متطابق
        
    • هي نفسها
        
    • يماثل
        
    Bunlar geçmişteki dünyanın görüntüleriydi ve bizim ziyaretçilerimiz için de aynıydı. TED بل أنها صور للعالم في الماضي وقد كان نفس التأثير في جمهورنا
    Sonraki ve daha sonraki gün de aynıydı, çabucak yaratıcı durgunluğa düştüm. TED نفس الشيء اليوم التالي ، و اليوم الذي يليه بسرعة إنزلقت إلى حالة من الركود الإبداعي.
    Bu dalgıç kıyafetlerinin alındığı günle aynıydı. TED كان ذلك نفس التاريخ الذي وجدت فيه البدلتين.
    Aslında onları kurtaran şey sayısız yıkıma sebebiyet veren hadise ile hemen hemen aynıydı ; Tsunami. TED لكن ما أنقذهم حقًا من المرجح أنها نفس الظاهرة التي أحدثت ما لا يحصى من الخسائر: التسونامي.
    Bunu, geleneksel cinsiyet rollerinin biraz daha belirgin olduğu yerlerde yaptık ve sonuçlar tamamen aynıydı. TED قمنا بهذا في مناطق حيث الأدوار التقليدية للجنس، تبدو أوضح قليلاً، وحصلنا على نفس النتائج.
    Elbiseleri aynıydı. Ve onu bulduğumda atımın sırtındaydı. Open Subtitles لأن ملابسه كانت نفس الملابس و عندما وجدته
    Bizi aradığı falan yoktu, sadece yollarımız aynıydı. Open Subtitles إنه لم يكن يطاردنا فعلاً، لقد صادف إننا كنَا في نفس الطريق
    Baines. Baines'i severdim. Ayakkabıcımız aynıydı. Open Subtitles أنا بينس مَحْبُوب بالأحرى إشتركنَا في نفس المهمات
    Ve üç gece boyunca hep aynıydı. Bu bekçi hep aynı şeyi yapıyor. Open Subtitles وكانت نفس المدة التي يقضيها طوال الثلاثة أيام، شخصٌ منتظم، ذلك المخبر
    Bir önceki yılki konuşmayla aynıydı, yalnız bu seferki çok daha fazla düşmancaydı. Sen hep benden korktun. Open Subtitles إنه نفس النقاش الذي حدث العام .الماضي، لكن بشكل فظيع للغاية
    "...okudukları belalar ve attıkları öfke çığlıkları hep aynıydı." Open Subtitles لعناتهم وصياحهم تتعالي بشدة دائما نفس الصوت
    Fakat ertesi gün ve sonraki gün, aynıydı. Open Subtitles لكن في اليوم الذي يليه و الذي يليه كان نفس الشيء
    Bill hep kendi yoluna gitti... ve bu yol genellikle seninkiyle aynıydı. Open Subtitles بيلى يذهب دائما فى طريقه الخاص وعادة يكون فى نفس طريقك
    Her gün aynıydı, cennetten bir gün gibiydi. Open Subtitles فقط يومًا أخر في الجنة وكل يوم يحدث نفس الشيء
    Burada makinede sıkışmış olarak gördüğünüz kadınla aynıydı? Open Subtitles كانت نفس المرأة التي شاهدتها عالقة بالآلة؟
    Hayır, komutanım, ama onların toplanma noktası bizimkiyle aynıydı. Open Subtitles لا يا سيّدي إلاّ أنّني أعرف أن فرقة بيكر لهم نفس نقطة التجمّع مثلنا
    ...her konuda mutabık olduğumuzu söyleyemem ama ama şunu, şunu söyleyebilirim ki Generalle olan görüşmeden çıkarken ona karşı hislerim toplantıya girerken hissettiklerimle aynıydı: Open Subtitles بينما لا أستطيع إبلاغكم أننا توصلنا لإتفاق على جميع الأشياء أستطيع إبلاغكم أنّي عندما أنهيت ذلك اللقاء مع الجنرال انتابني نفس شعور ذهابي إليه
    Bu doğru. Gölgeler tamamen aynıydı. Open Subtitles بل هي الحقيقة، تلك الظلال كانت هي ذاتها.
    Tüm renkler aynıydı, ve ben artık eğlenemiyordum. TED باتت جميع الألوان متشابهة بالنسبة لي، ولم أعد استمتع بالحياة على الاطلاق.
    Hatta üzücü denebilir, ama o köprüde olma sebebim seninle aynıydı. Open Subtitles فى الحقيق هو محزن نوعــأً ما أنا كنت على الجسر لنفس سبب وجودك أنت ايضاً
    Her şey tamamen aynıydı, uçabilmemin dışında. Open Subtitles كان كل شيئ متطابق باستثناء أني أستطيع التحليق
    Duvarlar aynıydı, mobilyalar da, her odanın da aynı olduğunu fark ettim. Open Subtitles الجدران هي نفسها الأثاث الأمر الذي جعلني ألاحظ أن في كل غرفة
    2005 yılında, bilim adamları uzayın derinliklerinde bir gezegen bir keşfettiler. Çevresel şartları neredeyse Dünya'nınkiyle aynıydı. Open Subtitles "في عام 2005 اكتشف العلماء كوكبًا بعيدًا يكاد مناخه يماثل كوكب الأرض"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد