Onlar bir aynanın karşısına oturmuş kendilerini çözmeye çalışmıyor veya kendilerini düşünmüyorlar. | TED | أنهم لا يجلسون أمام المرآة في محاولة معرفة أنفسهم، أو يفكرون في أنفسهم. |
Küçüklüğümden beri odamdaki aynanın karşısına geçer ve dans ederim. | Open Subtitles | منذ أن كنت فتاة صغيرة كنت ستجدني في غرفتي أرقص أمام المرآة |
aynanın karşısına geçip polislerin çubuk gibi şeyiyle oynuyor. | Open Subtitles | إنه يتمرّن أمام المرآة بواحدة من عصي الشرطة |
Gururlu olun ve her sabah aynanın karşısına geçip pişmiş kelle gibi sırıtın. | Open Subtitles | كن فخوراً لكن لا تترك الإبتسامة في المرآة كل صباح |
Uyandığımız andan itibaren aynanın karşısına geçer küçük yalanlarımızdan bir koza örmeye başlarız. | Open Subtitles | من اللحظة التي نستيقظ بها انظر الى تلك المرآة كل ما نفعله هو نسج اكاذيبنا الصغيرة |
aynanın karşısına geçip oyunculuk suratlarını çalıştım. | Open Subtitles | وأقوم بصنع تعبيرات سينمائية للوجه أمام المرآة |
Philco son ses açık, çırılçıplak aynanın karşısına geçmiş şarkı söylüyor. | Open Subtitles | " كان مصابا بمس" "يقف عاريا أمام المرآة" |