aynanın karşısında siyah bir şapkaya siyah bir peçe tutturmuş matem tutarken nasıl görüneceğine bakıyordu. | Open Subtitles | كانت فى حجرتها أمام المرآة,ترتدى قبعة سوداء و تدبس خمارها كما لو كانت لا تستطيع الإنتظار كيف ستبدو فى الحداد |
Bazen aynanın karşısında dururum, gözlerim sürekli büyür. | Open Subtitles | أحيانا أقف أمام المرآة. وعيني تصبح أكبر و أكبر. |
Evet, aslında geceleri aynanın karşısında ziyaret etmeye başladığın korkunç bir ikinci kişiliğin olmasından şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | أجل ، لقد بدأنا نشك أنها شخصية أخرى سيئة لك تظهر لك في الليل أمام المرآة |
sonunda kendimi aynanın karşısında buldum ve aynen bu şekilde saçlarımı taradım taradım bir daha taradım tekrar taradım... | Open Subtitles | وفجأة وجدت نفسي أمام المرآة وبدأت أسرح شعري هكذا تسريحة |
Mucizevi bazı nedenler yüzünden aynanın karşısında çırılçıplak dans ederken görmüş olduğum bir okul öğretmenimin olması harikulade bir duygu. | Open Subtitles | لسببٍ إعجازيّ ما... إنه لشعور رائع أن تكون قد رأيت مدرستك.. ترقص عاريةً أمام مرآة... |
Sen de geçen gece bir aynanın karşısında yemek yemişsin. | Open Subtitles | وأنتِ تناولتِ عشاءك أمام المرآة ليلة أمس. |
Merak ettim de, bu konuşmayı aynanın karşısında çalıştın mı yoksa birden mi aklına geldi? | Open Subtitles | من باب الفضول، هل تدرّبت على هذا الخطاب صبيحة اليوم أمام المرآة أم هذا خطاب لم يسبقه تحضير؟ |
Ve seni bu sabah aynanın karşısında kendini havalı bir İngiliz gibi gördüğünü hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | ويمكنني أن أتخيلك أمام المرآة هذا الصباح تفكر بأن ذلك وشاح أنيق. |
Evet var. Ama genellikle aynanın karşısında ayakta durduğumda.. | Open Subtitles | أنا، ولكن عادة عندما أقف أمام المرآة |
aynanın karşısında harcadığım vakti düşünürsek... | Open Subtitles | فى الوقت الذى قضيتة أمام المرآة |
Banyoya gidersin... aynanın karşısında üç kez "Bloody Mary"dersin ve hayaleti beklersin. | Open Subtitles | عندما تذهب إلى المرحاض وتقول "ماري الدامية" 3 مرات أمام المرآة فيظهر لك شبح |
Mary aynanın karşısında ölüyor ve ayna ruhunu hapsediyor. | Open Subtitles | تموت (ماري) أمام المرآة التي تمسك بروحها |
Bir aynanın karşısında duruyorsun, "Kanlı Marry"'nin ismini söylüyorsun ve sonra kendisi aynada beliriyor. | Open Subtitles | تقفين أمام المرآة ( تنادينها بإسمها ( ماري الدموية ودوري حول نفسك عدة مرات فتأتي من خلال المرآة |
Bree Hodge, aynanın karşısında gözlerine kalem çekiyordu... Ne kadar şıksın. | Open Subtitles | ،كانت (بري هودج) تقف أمام المرآة تضع مسحوق تجميل عينيها |
aynanın karşısında hırsız polis oyna. | Open Subtitles | إلعب شرطة ولصوص أمام المرآة |
Sen... sen de git aynanın karşısında şerefsizi oyna, Lee. | Open Subtitles | إلعب شرطة ولصوص أمام المرآة |
Ve bizi kurtarmaya çalıştıklarında doğru zamanda doğru aynanın karşısında olmak zorundayız. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}وعندما يحاولون إخراجنا فعلينا التواجد أمام المرآة ذاتها وفي الوقت المناسب |
Banyoda aynanın karşısında durup, kendimi yatıştırdım. | Open Subtitles | وقفتُ أمام مرآة بالحمّام، أحادث نفسي |