Beni Roger'a bağladığını sanıyorsun. Onlar da aynen böyle düşünmeni istiyor. | Open Subtitles | تعتقدين ان لي صلة بروجر هذا بالضبط ما يريدونه |
Biri Will'i tuzağa düşürmek istiyorsa, aynen böyle yapar. | Open Subtitles | إذا أراد شخص ما لوضع سفوق، هذا بالضبط بإنّهم يعملون. |
Bu şarkıyı zaten duyduk binlerce defa, aynen böyle, senin söylediğin gibi. | Open Subtitles | لقد سمعنا هذه الأغنية بالفعل مئات المرات هكذا بالضبط كما غنيتها بالضبط |
aynen böyle oluyor, harika bir şey Gracie. | Open Subtitles | وهذا هو ما يحدث، ويشعرنى بالارتياح،يا جرايسي. |
Son sınıfımdayken, bir sınıf arkadaşım da aynen böyle öldürülmüştü. | Open Subtitles | في سنتي الأخيرة، تعرض زميلة للقتل والتمزيق هكذا تماماً |
aynen böyle. | Open Subtitles | ذلك صحيح تماماً هكذا |
Çünkü bütün gerginliğim henüz gitmiş değil ki düşünecek olursak annen bana hamile olduğunu söylediğinde de aynen böyle hissetmiştim. | Open Subtitles | لأنك أقلقتني.. والذي، بالمناسبة.. ذلك بالضبط كيف شعرت عندما أخبرتني والدتك |
Sydney'yle tanıştığım zaman ben de aynen böyle yapmıştım. | Open Subtitles | هذا بالظبط مافعلته .عندما قابلت سيدنى اول مره حسنا؟ |
aynen böyle yaz. | Open Subtitles | إكتبها هكذا تماما. |
Biliyor musun anne, babam da aynen böyle pislikler yapardı. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا أمي؟ هذا بالضبط مثل افعالي والدي |
Ben de müşterilerime aynen böyle diyorum işte. Bir dondurmacı işletiyorum da. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما أخبر به زبائني لدي عربة بيع الآيس كريم. |
Ben bir konuda yalan söylerken yakalansam ben de aynen böyle derdim. | Open Subtitles | إذا أمسكت وأنا أكذب هذا بالضبط ما سأقوله |
Ben de aynen böyle söyleyeceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما اعتقدت بانك ستقوله |
Ben de aynen böyle söyleyeceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما اعتقدت بانك ستقوله |
Bu harika. Restoranda da tabakları aynen böyle hazırlıyoruz. | Open Subtitles | رائع جداً , هكذا بالضبط نضع الصحون في المطعم |
Evet, aynen böyle diyorum ve piyasa tekrar düzelmeye başladı, tamam mı? | Open Subtitles | أجل هكذا بالضبط . والسوق بدأ ينقلب |
Hiçbir sikim yemezsin, aynen böyle yaparsın. | Open Subtitles | لا شيء الملعون، وهذا هو ما اللعنة عليك القيام به. |
"İttirme şeylerinden sıkıldım!" aynen böyle dedi. | Open Subtitles | "المرضى من هذا دفع القرف!" وهذا هو ما قاله. |
Burada yatıyordun, aynen böyle. | Open Subtitles | انت كنت مستلقياً هناك هكذا تماماً |
aynen böyle. | Open Subtitles | تماماً هكذا. |
Ama aynen böyle düşünüyordum, o yüzden bunu gizlemeyeceğim. | Open Subtitles | لكن ذلك بالضبط هو ماكنت أظنه لذلك لا يمكنني أن أتكتم عليه |
Peter, aynen böyle olacağını sana söylemiştim. | Open Subtitles | بيتر، هذا بالظبط ما أخبرتك انه سيحدث |
Yargıca aynen böyle söyle. | Open Subtitles | قلها هكذا تماما للقاضي |
Ruhumun içi aynen böyle. Varım yoğum bu. | Open Subtitles | هذا ما بداخلي يا فتاة ها ما نلته |
aynen böyle, 45 derece açıyla, şampanya şişesi gibi aynen. | Open Subtitles | مثل الزوية 45 درجة أو حتى تصل لقنينة الشمبانيا |
aynen böyle. | Open Subtitles | هنا، في سريرك تماما مثل هذا الوضع |