Eski ayrıcalıkların önemsizleştiğini bir an bile kabullenmeyeceğim. | TED | لن أتنازل للحظة عن فكرة أنه ليس على الامتيازات القديمة أن تتضاءل. |
Son olarak da bu ayrıcalıkların hiçbirine sahip olmayan insanlar. | TED | وأخيرًا الأشخاص الذين ليس لهم أي من تلك الامتيازات. |
Ve o ayrıcalıkların bu türden istifade etmeye dönüştürülmeyeceğine emin olun. | Open Subtitles | وبإمكانك أن تكون على يقين بأن تلك الامتيازات لن تأخذ الطابع المشين لتصرفاتك |
Belki de ona sağlayabileceğimiz ayrıcalıkların tadına bakınca böyle düşmanca davranmaz. | Open Subtitles | كل الامتيازات التي نمنحها إيّاه... . يمكنني إحضار عاهرة له؟ |
Tüm ayrıcalıkların geri verilecek. | Open Subtitles | كل الامتيازات سيتم ردها إليك |