ayrılığı ortalığın biraz dağıldığı zamana göre planlamayı bile düşündüm. | Open Subtitles | فكرت في الإنفصال عنه حين تكون الشقة تحتاج التنظيف |
Ya da ayrılığı düşünmemek için kafanı dağıtacak şeyler arıyordun. | Open Subtitles | او رغبة في إلهاء نفسك عن الإنفصال |
Görüş ayrılığı. Ben kendi giyinmeli diyorum o aksini düşünüyor. | Open Subtitles | اختلاف في الآراء، أنا أرى أنه يجب أن تلبس بنفسها وهي لا تظن ذلك |
Bilirsin, kadavralarla dolu bir çukura balıklama dalmak berbat bir ayrılığı toparlamanın bir yolu değil. | Open Subtitles | تعلمين, حشر الرأس بين مجموعة من الجثث ليس بالطريقة المثلى للتعامل مع انفصال عاطفي |
Evlilik danışmanı, deneme ayrılığı falan yok. Direk boşar. | Open Subtitles | لا مستشارين زواج، لا إنفصال مؤقت، سيتم تطليقي نهائياً |
Tam olarak ne istediğinizi bilmeden bu ayrılığı başlatan ikiniz oldunuz. | Open Subtitles | أنتما شرعتما في هذا الانفصال بدون وجود هدف محدد في عقليكما |
Bunu söyleyenler çoğunlukla kadınlar ayrılığı yeni atlatan kadınlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس هم عادة النساء. وهؤلاء النساء عادة الفرز من خلال تفكك. |
Çok çok üzgünler, ama onları boş ver bu ayrılığı kutlayalım mı? | Open Subtitles | شئ محزن .. شئ محزن ، ولكن لاتحمل هما ماذا اذا احتفالنا بهذا الأنفصال ؟ |
Sonuç olarak, çatıştığımız bir düşünce ayrılığı asla yaşamayız. | Open Subtitles | المغزى من هذا هو أنّنا لا ندع الإختلاف في الرأي يتدخّل في أيّ شـيء |
- Afedersiniz, efendim. - Sadece bir fikir ayrılığı yaşadık. | Open Subtitles | - .أسف ، سيدي ,أنه فقط إختلاف في الرأي - |
- Belki de ayrılığı başka şekilde yaşıyordur. | Open Subtitles | ربما لدية فكرة أخرى عن مسألة الإنفصال |
Bence sen "ayrılığı sezip, önleyici saldırıyı başlatan" birisin. | Open Subtitles | دعني أخمن، أنت الرجل الذي "يحس بقرب الإنفصال ويبدا بالضربة الوقائية". |
Go-sci ayrılığı olumsuz, fırlatma olumsuz. | Open Subtitles | سلبي، لا يمكننا .الإنفصال أو الإنطلاق |
Bence burada bir görüş ayrılığı var. | Open Subtitles | أعتقد بأن هناك اختلاف واضح بالآراء هنا. أعتقد.. |
Babam ile hangi hastanın ameliyata girmesi gerektiği konusunda küçük bir fikir ayrılığı yaşıyoruz. | Open Subtitles | حسنًا, أبي و أنا لدينا اختلاف بسيط بخصوص من يجب أن نضعه في الجراحة أولًا |
Fikir ayrılığı yaşadık, bu yüzden yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | ،كان بيننا اختلاف في الآراء لذا مضى كل منا في طريقه |
♪ Dun-da-dun, da-dun, dun-na ♪ Güçler ayrılığı. | Open Subtitles | انفصال القوى العظمى. |
- ayrılığı anlayabiliyorum. | Open Subtitles | -يمكنني تهجئة "انفصال " |
Annemle babamın ayrılığı benim için çok zor oldu. | Open Subtitles | ,بعد إنفصال أبي و أمي أصبع الوضع صعباً جداً |
Ama erkek arkadaşının bir çeşit erkek-fahişe olduğunu öğrenip kalbi kırılan ve ayrılığı atlatmaya çalışan ben olduğum için acındırma kartını bir kez kullanacağım ve bu akşamki filmi ben seçeceğim tamam mı? | Open Subtitles | لكني سأسخدم بطاقة الشفقة لثانية، بما أني أنا التي تحطم قلبها وتمر في مرحلة إنفصال |
George, iki tarafın da ayrılığı onaylamasına gerek yok. | Open Subtitles | جورج، ليس من الضروري أن يوافق الطرفان على الانفصال. |
Kötü bir ayrılığı atlatmaya çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت تحصل على أكثر من تفكك سيئة. |
Sanırım bir yanım ayrılığı unutmak istiyordu. | Open Subtitles | أعتقد بأن جزءا مني أراد نسيان الأنفصال أيضا |
Aramızda kötü hisler olmadan fikir ayrılığı yaşadığımızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أريد التأكد من أنه يمكننا الإختلاف من دون أن تصبح بيننا مشاعر سلبية |
"Rahat olmak" kavramı hakkında ufak bir düşünce ayrılığı yaşıyoruz. | Open Subtitles | لدينا إختلاف في الاراء فيما يتعلق "المشي بحدر" |
Ripley hakkında görüş ayrılığı var. Öyle mi? | Open Subtitles | هناك أختلاف فى الرأى حول ريبلى حقا؟ |