Onun hakkında fazla konuşmazdı ama bir gece laboratuvardayken... - ...bana ayrıldıklarını söylemişti. | Open Subtitles | لمْ تتحدّث كثيراً عن ذلك، لكن ذات ليلة مُتأخّرة في المُختبر أخبرتني أنّهما انفصلا. |
Eski sevgili, ayrıldıklarını sanıyordum. | Open Subtitles | حبيب سابق اعتقدتُ أنهما قد انفصلا |
Hepsi de programdan sonra binadan ayrıldıklarını söylediler. | Open Subtitles | جميعهم قالوا أنهم غادروا المبنى بعد العرض |
Gözcülerim Fransızların Calais'ten ayrıldıklarını iletti. | Open Subtitles | تقارير الكشافة تقول أن الفرنسيين غادروا "كالاي" |
Otelden ayrıldıklarını fark ettiğimde küçük bir kaçamak yaptıklarını sanmıştım. | Open Subtitles | عندما أدركت أنهم يغادرون الفندق خطر لي، أنهم قـد يهربون |
Teker teker ayrıldıklarını izlemek. Bu bana huzur veriyor. | Open Subtitles | رؤيتهم يغادرون واحدا تلو الاخر هذا يجعلنى اشعر بالراحة والنقاء |
Branch ve kızımın birkaç hafta önce ayrıldıklarını bilmeyen biri. | Open Subtitles | لم يعلم بأن برانش و ابنتي قد إنفصلا قبل عدة أسابيع |
Demek istediğim, onu gazetede gördüm, ama birlikte ayrıldıklarını görmedim. | Open Subtitles | رأيته في الصحيفة لكن لم أرهما يغادران معاًَ |
- Sen de neden ayrıldıklarını. | Open Subtitles | -وانت سوف تذهبين لكي تعرفي لماذا انفصلا |
Neden ayrıldıklarını hep merak etmişimdir. | Open Subtitles | دائما تساءلت لم انفصلا. |
Bana neden ayrıldıklarını bile söylemedi. | Open Subtitles | ولم تخبرني أصلاً أنهما انفصلا |
Gerçek şu ki, Rafael kimseye Jane ile ayrıldıklarını söylememişti. | Open Subtitles | في الحقيقة لم يخبر (رافاييل) أحداً بعد أنه و(جاين) قد انفصلا |
Daphne ve Logan'ın neden ayrıldıklarını bir türlü anlayamadım. | Open Subtitles | اتسائل لم (دافني) و (لوغان) انفصلا |
Tiffany'ye özel ders veren çocuk kütüphaneden saat 10:00'da ayrıldıklarını doğruladı. | Open Subtitles | الطالبة التي درّستها (تيفاني) أكدت أنهم غادروا المكتبة في الساعة العاشرة. |
Demek Romeo ve Juliet babanın ateşin içinde kalmasından önce oradan ayrıldıklarını iddia ediyorlar. | Open Subtitles | إذاً، (روميو )و (جولييت) يزعمون بأنهم غادروا قبل أن يشتعل جسد الأب. |
- ...ayrıldıklarını gören herhangi birileri var mı araştır. | Open Subtitles | او غادروا سوية حسنا |
Ben de ayrıldıklarını düşündüm. | Open Subtitles | لذلك اعتقدتُ أنّهم قد غادروا. |
Bize gerillaya neden katıldıklarını, neden ayrıldıklarını, hayallerini, hayal kırıklıklarını anlattılar. Bu görüşmelerin sonucunda, bütün bu kampanyaya yol gösteren şu kavrayışa vardık; Gerillalar rehin aldıkları insanlar gibi organizasyonlarına tutsaklar. | TED | تحدثنا عن -- أخبرونا لماذا قد انضموا إلى المغاوير ولماذا غادروا العصابة وماذا كانت أحلامهم وما الذي كان يخيب آمالاهم، وأتى من خلال الحوارات الاستباط التالي الذي قد قاد إلى هذه الحملة بأكملها، وهو أن المغاوير هم كأسرى لمنظماتهم كما هو حال الأشخاص الذين يحتجزونهم. |
Şüpheli annenin evini gözlemiş olmalı, ayrıldıklarını görünce takip etti. | Open Subtitles | لا بد ان الجاني كان يراقب منزل الام رآهم يغادرون و لحقهم |
Patronum, istihbarat toplantısından ayrıldıklarını gösteren güvenlik kamerası görüntüleri izledi ve oylamayı bir şekilde sabote ettiklerini düşünüyor. | Open Subtitles | رأى رئيسي صورهم على كاميرات المراقبة بينما كانوا يغادرون جلسة لجنة الاستخبارات ويظن أنّ لهم علاقة بفشل التصويت |
adamların Les'in jipiyle ayrıldıklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت الشباب يغادرون بسيارة "ليز" الجيب |
Carsten ve Henriette'nin ayrıldıklarını duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سمعت بأن كارستن وهنريت إنفصلا أيضا؟ |
Tanıklar, tarifleri Weston ve Frost'a uyan iki kişinin bölgeden birlikte ayrıldıklarını söylüyor. | Open Subtitles | شهود العيان أدلوا بأوصاف رجلين تطابق و(يستون) و(فروست)... وهما يغادران هذا الموقع سويًّا. |