Kafaları incelemek. Onunla New York'tan ayrılmadan önce tanışmam gerekirmiş. | Open Subtitles | يفحص الرؤوس كان يجب أن أقابله قبل أن أغادر نيويورك |
Bizi o kadar iyi davranıp, sıcak karşıladınız ki kasabadan ayrılmadan önce en azından size hizmetlerimizi sunabiliriz diye düşündük. | Open Subtitles | و أنتم جميعاً كنتم مـرحبيـن بنا جداً لهـذا قـررنا بأن أقل ما يمكننا فعله هو تقديم خدماتنا قبل مغادرة البـلـدة |
ayrılmadan önce gördüğünden çok daha iyisini göreceksin. | Open Subtitles | لقد فعلت ما بوسعي.. لذا يمكنك رؤيتها قبل المغادرة |
Hepiniz ayrılmadan önce ateşin söndüğünden emin olun ve kapıları iyi kilitleyin. | Open Subtitles | تأكد من أن موجة الغضب هذه قد هدأت قبل أن ترحل . و إغلق المكان جيداً |
Kimse ayrılmadan önce bu masaları tertemiz görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد هذه الرحلات أن تُرتب قبل أن يغادر أي أحد. |
ayrılmadan önce seni görmeliydim, çünkü sana öyle haberlerim vardı ki. | Open Subtitles | كان علي رؤيتك قبل رحيلي لأنه لدي أخبار لك |
Bunu size istasyondan ayrılmadan önce söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت ان اقول لك ذلك قبل مغادرتنا محطة القطار |
Üniversiteye gidip yollarımız ayrılmadan önce... en iyi iki arkadaşımla vakit geçirmek istedim. | Open Subtitles | لأنني أردت قضاء الوقت معأعزأصدقائي.. قبل رحيلنا للجامعة وربما لا نرى بعضنا مجدداً |
Evden ayrılmadan önce onu vurmuş olabilir, sonra da onu aramıştır. | Open Subtitles | كان بإمكانه رميها بالرصاص قبل مغادرته, ثم أبلغ عنها. |
New Jersey'den sonsuza kadar ayrılmadan önce çılgınca bir şey yapacak mısın? | Open Subtitles | هل ستقوم بعمل جنونى قبل أن تغادر نيوجيرسى للأبد ؟ |
Havaalanından ayrılmadan önce Sloane'a götürebilmem için Vaughn'un orijinalleri bana vermesi gerekiyordu. | Open Subtitles | قبل أن أغادر المطار على فون أن يحضر الأصليه لأستطيع ايصالهم لسلون |
- ayrılmadan önce seni görmeyi umuyordum. - Kendini özletme. | Open Subtitles | كنت آمل أن أراك قبل أن أغادر لا تكونى غريبه |
Washington'dan ayrılmadan önce yapmak istediğim tek bir şey var. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أحب أن أعمله قبل أن أغادر واشنطن |
Dün, tren hemen ayrılmadan önce tutukludan para kabul ettiğini itiraf ettiğini duydunuz. | Open Subtitles | سمعتُهُ يعترف بالأمس بأنّه قبل مبلغ من المال من قبَل السجين دقائق قليلة قبل مغادرة القطار |
Gemi çalışıyor ama ayrılmadan önce, kendi kendini yok etme geri sayımı başlatmışlar. | Open Subtitles | قبل مغادرة السفينة بدأو تسلسل التدمير الذاتي |
ayrılmadan önce herkes kendi eşyalarını alsın. | Open Subtitles | حسناً, اتعرفين ماذا؟ يجب أن نتبادل الاشياء قبل المغادرة |
Şu arkadaşın, ayrılmadan önce yüzüne bir yumruk attı mı? | Open Subtitles | صديقتك تلك ، هل لكمتك في وجهك قبل أن ترحل ؟ |
Alandan ayrılmadan önce onu bul. | Open Subtitles | صحيح, علمت بهذا, امسكوه قبل أن يغادر المطار |
Evdeki her şeyi düzenlediğime inanıyorum ama ayrılmadan önce mutfağın döşemesiyle ilgilenemedim. | Open Subtitles | أظن أني رتبت كل الأمور ببيتي، ولكني نادم أني لم أستطع تصليح أرضية المطبخ قبل رحيلي |
Pearl'dan ayrılmadan önce, şahsen Haruko ve ailesi için kefil oldum. | Open Subtitles | قبل مغادرتنا بيرل, انا شخصيا امنت على هاروكو و والديها, |
Bu kaseti bulduğunuz oda biz ayrılmadan önce keşfedilmiş olmalı. | Open Subtitles | الغرفة التي ستعثرون بها على الشريط يجب أن تكتشف قبل رحيلنا |
Sence Pitt kardeş Kabil'den ayrılmadan önce son bir gol atmış olabilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هذا الرجل بيت قد أحرز هدفا قبل مغادرته لكابل؟ |
Ben sadece ayrılmadan önce seni görmek istiyorum. Lütfen | Open Subtitles | ستغادر إلى قريتك يوم غد أريد مقابلتك قبل أن تغادر ، أرجوك |
Gemiden ayrılmadan önce, kütüphanede kamp yapma eylemiyle ilgili âdetleri çalışmıştım. | Open Subtitles | قبل مغادرتي السفينة، استشرتُ مكتبة الحاسوب، للاطلاع على العادات المصاحبة للتخييم. |
ayrılmadan önce herhangi bir şey. Yalvarıyorum. Bana yardım et. | Open Subtitles | أي شيء قبل أن ننفصل أرجوكِ، هيا، ساعديني |
Silah hakkında tekrar konuşalım. Kasabadan ayrılmadan önce aldım diyorsun. | Open Subtitles | دعنا نتحدث عن المسدس مجددا تقول انك اشتريته مباشرة قبل مغادرتك للبلدة |
Kati suretle... annemi görmesine... veya ayrılmadan önce evde olay yaratmasına meydan verilmesin. | Open Subtitles | وبدون أي طريقة تكون قادرة فيها على مقابلة والدتي أو تخلق أي إضراب بالمنزل قبل مغادرتها |
Bayanlar ve baylar, ayrılmadan önce yapılacak son bir ritüel var. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي , نهائي الاستعمال , قبل أن نغادر هذا المكان. |