Asla birbirimizden ayrılmayacağız, tek bir saat için bile. | Open Subtitles | لكن ستكون الأمور مختلفة معنا لن نفترق أبداً ليس حتى لساعة |
Bizi evlendirmesi için papazı bulacağız ve hiç ayrılmayacağız. | Open Subtitles | وسنجد كاهن كي يزوّجنا وسوف لن نفترق أبداً |
Bir dahaki karşılaşmamızda, kurtçuklar etinle beslenene kadar ayrılmayacağız. | Open Subtitles | في المرة القادمة، لن نفترق حتى أرى الدود يتغذى على لحمك |
Demek oluyor ki, öğrenene kadar buradan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | يعني بأننا لن نغادر من هنا حتى نعرف ما بِها |
Sen bu gece en az bir hatunla tanışıp numarasını almadan buradan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | حسناً يا ستيوارت نحن لن نغادر هذه الحانة حتي تقابل إمرأة علي الأقل وتحصل علي رقم هاتفها لنجد لك إمرأة |
Uçan Kar ve ben asla ayrılmayacağız kılıçlarımız bile | Open Subtitles | الثلج الطائر و انا لا ننفصل ابدا و لا حتى سيوفنا |
Bundan böyle topluluktan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | لا يجب على أي من أخواتنا أن تقف بمفردها في هذا لن نتفرق |
Bir dahaki karşılaşmamızda, kurtçuklar etinle beslenene kadar ayrılmayacağız. | Open Subtitles | في المرة القادمة، لن نفترق حتى أرى الدود يتغذى على لحمك |
Artık hiç ayrılmayacağız çünkü birbirimize değer veriyoruz. | Open Subtitles | لكننا لن نفترق أبداً مرة أخرى لأننا نهتم لبعضنا البعض كثيراً |
Yunanistan'da küçük bir seferin ardından bir daha hiç ayrılmayacağız. | Open Subtitles | . حملة صغيرة واحدة فى اليونان ولن نفترق بعدها |
Sözümü de tutacağım. Asla ayrılmayacağız. Asla! | Open Subtitles | و أنا أبقي هذا الوعد لن نفترق أبداً، أبداً |
Sorumlu hâlâ benim ve ayrılmayacağız! | Open Subtitles | و أنا لازلتُ المسؤول و نحنُ لن نفترق قط. |
- Ali, asla ayrılmayacağız demiştin. - Oyun arkadaşınızı götüreceğim için... | Open Subtitles | على لقد قلت أننا لن نفترق أبدا |
Bu kadar korkma o zaman. Biz asla ayrılmayacağız. | Open Subtitles | اذن, لاتخافى هكذا نحن لن نفترق ابدا |
Kemiklerimiz birazdan kül olacaklar, ve bir daha asla ayrılmayacağız. | Open Subtitles | عظامنا قريبا ستكون رماد... ... ونحنلن نفترق ثانية. |
Bu kodu kırana kadar buradan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | لن نغادر المكان حتى نستطيع فك هذه الشفرة |
Buradan ayrılmayacağız. Ukrayna'nın her bölgesinden... | Open Subtitles | لن نغادر الناس من كل المناطق الأوكرانية؛ |
O zaman, öğrenmeden oradan ayrılmayacağız. Anlaştık mı? | Open Subtitles | حسناً، لن نغادر حتى نكتشف ذلك. |
Asla ayrılmayacağız, buradan tek kaçış yolu beraber kalmamız. | Open Subtitles | لغاية أن نغادر هذا المكان سنبقى سويّة. |
Sasha Antonov ölene kadar buradan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | لن نغادر هنا حتى يكون ساشا أنتونوف ميت |
ayrılmayacağız. Partiye gidelim. | Open Subtitles | نحن لن ننفصل الآن، دعونا نذهب إلى الحفلة |
- Artık hiç ayrılmayacağız. - Hayır. | Open Subtitles | ـ من الآن، نحن لن نتفرق ثانية، حقا؟ |
Buradaki herkes ve ben, hatta sen bile benim hesaplarıma göre sağlığımızda buradan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | كلّنا هنا، وأنا أُضمّنك بكلامي لن نترك هذا المكان ونحن متمتعين بالعافية |