Kişi başına düşen GSYİH'nın her seviyesinde daha fazla sosyal ilerleme için fırsat, daha azı için riskler var. | TED | في كل مستوى من مستويات نصيب الفرد من الناتج الإجمالي المحلي، هناك فرص لمزيد من التقدم الاجتماعي، وأخطار لأقل. |
- Bundan çok daha azı için dava açılır. - Senin gibi kızlar tarafından değil. | Open Subtitles | تم رفع دعاوى على الناس لأقل من ذلك ليس من فتيات مثلك |
Daha azı için demir haç alan adamlar görmüştüm. | Open Subtitles | حسناً، لقد رأيت رجالاً يحصلون على الأوسمة لأقل من ذلك |
Çok daha azı için cinayet işleyenler gördüm. | Open Subtitles | برين أيضا لقد رأيت أشخاصا يقتلون لأسباب أقل بكثير |
Ben de bilmeni isterim ki... Çok daha azı için bir sürü adam hırpaladım. | Open Subtitles | لعلمك، كنت أبرح جماعات ضرباً لأسباب أقل من هذه |
bundan daha azı için adam öldürecek insanlar var. | Open Subtitles | هناك أناس قتلوا لأقل من ذلك بكثير |
Bundan çok daha azı için adamlarla yattım, inan bana. | Open Subtitles | لقد نمت مع أشخاص لأقل من ذلك صدقني |
Ah, lütfen, bundan daha azı için vazgeçildin. | Open Subtitles | أوه، من فضلك، قدمتموه عنه لأقل من ذلك. |
Daha azı için beterini yaptılar, inan bana. | Open Subtitles | لقد فعلوا الأسوأ لأقل من هذا ، صدقوني |
Çok daha azı için çok daha fazla şey yapmışlığım var. | Open Subtitles | حسنا, لقد فعلت أكثر من ذلك لأقل من هذا |
İnsanlar daha azı için işlerini kaybediyorlar. | Open Subtitles | هناك من يطردون لأقل من ذلك |
Ve insanlar çok azı için öldürür. | Open Subtitles | هناك ناس قتلوا لأقل من هذا |
Daha azı için insanlar öldürdüm. | Open Subtitles | لقد قتلت أناساً لأقل من ذلك |
CST'ler bundan daha azı için kovuluyorlar. | Open Subtitles | مستجديـن يطردون لأقل من هــذا |
Daha azı için çok kız boğdum. | Open Subtitles | خنقتُ فتيات لأقل من هذا |
Bundan daha azı için cinayet işlemişliğim var. | Open Subtitles | لقد قتلت لأقل من ذلك |
İnsanlar daha azı için cinayet işliyor. | Open Subtitles | حسناً الناس تُقتل لأقل من هذا |
Çok daha azı için her gün bundan daha iyi delilleri çöpe atıyorum. | Open Subtitles | أجد أدلّة أفضل بكثير مرفوضة كلّ يوم لأسباب أقل |
Ah, büyük ekran televizyon soğuk bira. Bir katil için iyi bir dürtü değil fakat daha azı için öldüren insanları da gördüm. | Open Subtitles | شاشة تلفزيون كبيرة، جعة باردة ، ليست دافعأ كبيرا للقتل، لكني رأيت أشخاصا قتلوا لأسباب أقل |
Kuzey Kore'de bundan daha azı için adam vuruyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يقتلون الناس هناك لأسباب أقل بكثير |
Çok daha azı için her gün bundan daha iyi delilleri çöpe atıyorum. | Open Subtitles | أجد أدلّة أفضل بكثير مرفوضة كلّ يوم لأسباب أقل |