ويكيبيديا

    "azınlıktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أقلية
        
    • الأقليات
        
    Çok küçük bir azınlıktan bahsediyoruz ama adalete teslim edilmeleri lazım. TED نحن نتحدث هناعن أقلية ضئيلة, لكن يجب تقديمهم إلى العدالة.
    Benim geldiğim yerde, birisini suçladığında kanıtın olmalı ya da suçladığın kişi azınlıktan olmalı. Open Subtitles من حيث أتي إذا إتهمت شخص بشيء من الأفضل أن تملك دليلاً أو أن يكون من أقلية عرقيه
    Eşcinsel, lezbiyen, transeksüel veya biseksüel, ne olursak olalım, hangi cinsel azınlıktan geliyor olsak dahi hepimiz birleşmeli ve haklarımız için savaşmalıyız. TED سواء كنا رجالًا مثليين، أو سحاقيات، أو متحولين جنسيا أو مزدوجي الميول الجنسية أو أي أقلية جنسية ننحدر منها، علينا أن نتحد جميعا ونناضل من أجل حقوقنا.
    Her üçünden ikisinde ise azınlıktan olan bir yönetici hiç yok. TED وإنا ثنين من كل ثلاثة ليس لها مدير تنفيذي من هو من الأقليات.
    azınlıktan olanların çoğu ise bağımsız yönetim kurulu üyesi seviyesinde. TED وإن أغلب أفراد الأقليات في ذلك المستوى ليسوا من المدراء في مجالس الإدارة.
    Sizin de söylediğiniz üzere, çok ilginç bir senaryoydu çünkü bu senaryoda aranan profil şöyle birisiydi: Güvenilir, politik olarak tarafsız ve aynı zamanda azınlıktan birisi. Mauritius'ta İslamiyet azınlık dinidir çünkü Mauritius'ta biz insanların kökenlerini dini inançlarına göre ayırırız. TED ومجددًا، كما ذكرتِ منذ قليل، كان ذلك السيناريو مثيرًا للاهتمام. باعتباره السيناريو حيث كان يريدون شخصا نزيهًا وغير متحيز سياسيًّا وفي الوقت ذاته، مع الأقلية، لأن الإسلام ديانة أقلية في موريشيوس، لأننا في موريشيوس نُصَنِّف أصول الناس وفقًا لمعتقدهم الديني.
    Yıllar önce bir grup ile nehir kıyısındaydım ama benim bu tür eylemleri bıraktığımı öğrenmiş olmalılar ve onlara göre bu beni herhangi bir azınlıktan bile daha kötü yapar. Open Subtitles كنت مع مجموعة بالخارج علي ضفة النهر منذ سنين ولكن يجدر بهم معرفة أنني تركتُ التنظيم وفي نظرهم هذا يجعلني سئ أو أسوأ من أي أقلية
    2007 yılında Danimarka parlamentosunda milletvekili olmak için seçime katıldım, bir azınlıktan gelen ilk kadınlardan biriydim. TED في 2007، ترشحت لخوض انتخابات البرلمان الدنماركي كأول امرأة تنتمي إلى الأقليات.
    Ama zaten verici miktarı az, azınlıktan bir verici bulmak ihtimali daha da düşük. Open Subtitles لكن هناكَ نَقص في المتبرعين و حتى نقصٌ أكبَر في المتبرعين منَ الأقليات
    Karargâhımızdaki üç azınlıktan biridir kendisi. Open Subtitles إنَّهُ إحدَ الأقليات الذين نملكهم في مكتبنا
    Eş cinsel haklarının cinsel eğilim gizlenerek elde edilemeyeceğinden emindi ve Castro' yu şehir siyasetinde temsil edilmeyen birçok azınlıktan biri olarak gördü. TED وكان متأكداً أن حقوق المثليين لن تتحقق أبداً سراً، ورأى كاسترو باعتبارها واحدة من الأقليات العديدة غير المشاركة في سياسة المدينة.
    Sadece azınlıktan birisin Open Subtitles كنت فقط موظفة من الأقليات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد