Uyursanız, ruh halinizdeki ani değişimler, stresiniz, sinir seviyeleriniz, dürtülerinize hakim olamamanız ve içki içip uyuşturucu kullanma eğiliminiz azalır. | TED | حين تنام لما يكفي، تتقلص تغيرات مزاجك وشعورك بالقلق، ومستويات غضبك واندفاعيتك وميلك للشرب وتعاطي المخدرات. |
Haklılarsa, yalnız olma ihtimalimiz ciddi derecede azalır. | Open Subtitles | إن كانوا مُحقين, فعندها تتقلص احتماليات أن نكون وحيدون |
Kaynaktan dik bir şekilde uzaklaşırsanız ateş azalır. | TED | فكلما انتقلت عموديا من السطح تنخفض الحرارة |
İmzanı almadan gidersem bu anlaşma parçalanmaya başlar fire verirse, seçenekler azalır tazminatın da düşer. | Open Subtitles | إذا غادرت بدون توقيعك.. فإن تلك الموافقة لا تكتمل الأرباح تنخفض .. |
48 saat dolduktan sonra, kaçırılan çocuğu canlı bulma şansımız oldukça azalır. | Open Subtitles | بعد 48 ساعة ، فرص العثور على طفل مختطف على قيد الحياة تقلّ نسبيّاً |
Başını götünden çıkarsan ya sen. Baş ağrın azalır belki. | Open Subtitles | لمَ لا تتوقف عن السلبية، لربما حينها يزول صداعك |
Her gün işe gelip başkalarının acılarına yardımcı olursam azalır sanırdım ama azalmıyor. | Open Subtitles | ظننت انني عندما سأتي للعمل كل يوم و ان أساعد اناسا أخرين سيخف الألم,لكنه لم يخف |
Bundan daha uzun sürerse köylülerimiz azalır. | Open Subtitles | إن استمر الشتاء لفترة أطول، فسيقل عدد الفلاحين |
Eğer kısmen bile trafiği azaltabilirseniz, o zaman tıkanıklık düşündüğünüzden çok daha hızlı azalır. | TED | حينما تتمكن من خفض حركة المرور، بالتالي ينخفض الازدحام بشكل سريع غير متوقع. |
Geldikten sonra seçeneklerimiz azalır. | Open Subtitles | بعد ساعة تتقلص إحتمالاتنا |
Daha doğuya gittikçe yeni yaşam arayan canlıların karayı bulma şansı hızla azalır. | Open Subtitles | إلى الأبعد شرقاً, احتمالات وصول النازحون إلي الأرض تنخفض بحدة |
Olay anı yaklaştıkça ihtimaller azalır nihayetinde de biri üzerinde yoğunlaşılır. | Open Subtitles | ،كلما إقترب الحدث تقل الإحتمالات في النهاية تنخفض إلى واحد |
Söz konusu yıldız patlıyor da olsa o yıldızdan yayılan radyasyonun şiddeti mesafenin artmasıyla hızla azalır. | Open Subtitles | شدة الإشعاع القادم من النجم حتى النجم المتفجر تنخفض بشكل سريع مع البعد عنه |
Aksi takdirde kurtulma şansın Büyük ölçüde azalır. | Open Subtitles | خلاف ذلك فرصتنا بالنجاة تقلّ إلى حدّ كبير أقصد، من الناحية الإحصائيّة |
Taşıdığın kadın direnirse haliyle süratin de azalır. | Open Subtitles | "إن قاومتك المرأة التي تحملها، فإنّ سرعتك أيضًا سوف تقلّ" |
Şansı yaver giderse, gut zamanla azalır ve yeniden yürümeye başlar. | Open Subtitles | متمنيًا له بالحظ بأن يزول مرض النقرس لديه مع الوقت ويستطيع المشي ثانيًا |
Anestezinin etkisi bir kaç saate azalır. | Open Subtitles | الخدر يجب أن يزول في الساعتين القادمة |
Omurgandaki baskı azalır, bebeğin çıkması daha kolay olur. | Open Subtitles | لكي يخف الضغَط على عمُودك الفقري، وأسهل قليلا لإخراج الطفِل. |
Boncuğun yanında olursa acın azalır. | Open Subtitles | سوف يخف الألم |
Etkileyici bir şekilde kazanırsan sataşanların sayısı azalır. | Open Subtitles | rlm; إن فزت بأسلوب مثير، فسيقل توترك. |
Eğer toplumunuzda sıtma varsa ekonomik büyüme oranınız her yıl yüzde 1.3 azalır yıllar, yıllar boyunca, sadece bu hastalık yüzünden. | TED | فإذا عانى أحد المجتمعات الملاريا ينخفض النمو الاقتصادي بنسبة 1.3 في المائة كلّ سنة نتيجة هذا المرض لوحده |