Bu şeytanların ürpertici fısıltısı değildi aksine kederini azaltır gibi tınlayan bir ışıktı. | TED | لم يكن همس الشياطين الموحش، ولكن ضوء يومض وكأنه يخفف من لوعتها. |
İçine koyduğun süt mide acısını azaltır. | Open Subtitles | إذا أكثرت من الحليب فى القهوة يخفف ذلك احتمال إصابتك بإضطراب معدي |
Bu genlerin bazıları riskimizi yükseltir, bazıları da azaltır. | TED | بعض هذه الجينات سيزيد من خطر إصابتك، بينما سيقلل البعض الآخر من ذلك الخطر. |
- İç, genç adam içki baştan çıkarma bölümünün iğrençliğini azaltır. | Open Subtitles | اشرب أيها الشاب سيقلل الشراب من سخافة مرحلة الإغواء |
Yazılım tam anlamıyla iş görmez. Seçenekleri azaltır. | Open Subtitles | البرامج لا تعمل بشكل صحيح، لقد قللت العدد |
Para, mali sıkıntıyı azaltır ve ayaklanmayı zapt etme fırsatı verir. | Open Subtitles | سيخفف المال من توترنا ويتيح لنا فرصة لإتخاذ إجراء مناسب ضد هذا التمرد |
Patlama flaşını azaltır. | Open Subtitles | وسوف يحدّ كثيراّ من طول فوهة النار. |
Egzersiz, sağlıklı bir diyet ve kilo vermek önceden geçirmiş olsan da olmasan da, kalp krizi riskini azaltır. | TED | مارس الرياضة، واتخذ حمية صحية، واخسر وزنك كل ذلك يقلل خطورة النوبة القلبية، فيما إذا مررتَ بأحدها أم لا. |
Hormonal ve metabolik değişiklikler çok yemeye vücudun tepkisini azaltır. | TED | التغيرات الهرمونية والأيضية تقلل استجابة الجسم للإفراط في تناول الطعام. |
Kramplarını biraz azaltır. | Open Subtitles | هذا الدواء سيُخفف من التشنجات. |
Diline damlatmak çok kolay... ve kesinlikle ağrılarını azaltır. | Open Subtitles | من السهل إدخالها فمه و التنقيط على لسانه و بالتأكيد ستخفف من الألم الذي يشعر به |
Eğer durumu kolaylaştıracaksa benim komuta zincirimde olmaman uygunsuzluğu azaltır. | Open Subtitles | إذا كان يخفف عقلك وجدت، لا يجري في بلدي سلسلة القيادة يخفف من مخالفات. |
Gerginliği ve öIüm korkusunu azaltır. | Open Subtitles | ذلك يخفف التوتر والخوف من الموت |
Evet, Bu da tam onun söylediği gibi.. "Gerginliği azaltır" | Open Subtitles | نعم، هذا فقط ما قلته يخفف من حدته |
Bu seçenekleri azaltır. - Hey. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال محترفين هذا سيقلل الأمكانيات |
Aristokrat olmayan bir beyefendi ise Dido'nun toplumdaki statüsünü azaltır. | Open Subtitles | ورجلاً غير نبيل سيقلل من مكانتها الإجتماعية |
Evlilik, paranoyanı azaltır sanmıştım. | Open Subtitles | تمنيت أن تكون حياة الزوجية قد قللت من إرتيابك |
Evlilik, paranoyanı azaltır sanmıştım. | Open Subtitles | تمنيت أن تكون حياة الزوجية قد قللت من إرتيابك |
Duvarlar pembeye boyamak şiddeti azaltır. | Open Subtitles | دهن الحائط بالوردي سيخفف من العنف |
Belki de ortak bir düşman kuzeninizle aranızdaki gerilimi sonunda azaltır. | Open Subtitles | سيخفف التوترات أخيراً بينك وبين ابنة عمك . |
Patlama flaşını azaltır. | Open Subtitles | وسوف يحدّ كثيراّ من طول فوهة النار. |
Sinek kovucu ki kesinlikle ihtiyacımız var, faktörlerin etkisini azaltır. | Open Subtitles | مبيد الحشرات، من الواضح حاجتنا له يقلل فعالية حماية الشمس. |
Bu, Dünya'nın uzaya ısı radyasyonunu azaltır böylece geçici bir enerji dengesizliği meydana gelir. | TED | تقلل من إشعاع الأرض الحراري إلى الفضاء، وبالتالي هناك اختلال توازن طاقي مؤقت |
Öfkeni azaltır. | Open Subtitles | ذلك سيُخفف حِدّة غضبكِ. |
Diline damlatmak çok kolay... ve kesinlikle ağrılarını azaltır. | Open Subtitles | من السهل إدخالها فمه و التنقيط على لسانه و بالتأكيد ستخفف من الألم الذي يشعر به |