Tutkulu konuşmanı bölmekten nefret ediyorum, fakat kan kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع مثل هذه العاطفة و لكنني أشم رائحة دِماء |
Sohbetinizi bölmekten nefret ediyorum, ama bir iş teklifim var. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع عليكم جلسة المزاج لكنى سأطرح سؤالا |
bölmekten nefret ediyorum, ama saçının ve makyajının yapılması lazım... | Open Subtitles | أكره أن أقاطع لكننا نحتاج أن نصلح لك مظهرك |
Bayan Downs, sosyal toplantınızı bölmekten nefret ediyorum... | Open Subtitles | ياآنسة.. أكره مقاطعة إجتماعكم الصغير |
bölmekten nefret ediyorum ama... | Open Subtitles | أكره مقاطعة هذه الخلوة الفكريّة |
Bak, bu ufacık aşırı tepkini bölmekten nefret ediyorum, fakat saat işliyor. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع ردة فعلك المتهورة ولكن الوقت يمر |
bölmekten nefret ediyorum ama artık gitmeliyim. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع هذا لكن يجب أن أذهب |
Kardeş kahvaltınızı bölmekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع إفطار الأخ وأخته هذا، |
Sağlıklı beyaz dişler muhabbetinizi bölmekten nefret ediyorum ama bizim biraz acelemiz var. | Open Subtitles | أكره مقاطعة إجتماع " الأسنان البيضاء المثالية"، ولكننا في عجالة من أمرنا. |
Her ne yapıyorsan onu bölmekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره مقاطعة مهما كان ما تفعل |