böyle büyük kiliselerde hep küçük pencereler olur. | Open Subtitles | غالباً لا توجد نوافذ صغيرة فى كنيسة كبيرة بهذا الحجم |
- Sadece askeri endüstrinin böyle büyük bir şeyi inşaa etmeye parası yetebilir. | Open Subtitles | المصانع الحربية فقط هى من يمكنها بناء شيئاً بهذا الحجم |
böyle büyük bir yapının tam bir tur atması günler alacaktır. | Open Subtitles | مع بناء بهذا الحجم من المؤكد أن الأمر يأخذ أياماً لكي تتم الغرف دورة كاملة |
böyle büyük şehirler hep değişir, bilmez misin? | Open Subtitles | ألا تدرك أن مدينة بهذه الضخامة لابد أنها تغيرت منذ هذا الوقت ؟ |
Bende böyle büyük bir tane olsaydı daha fazla ciddiye alınırdım. | Open Subtitles | الناس لن يأخذوني على محمل الجد إن كانت لدي واحدة كبيرة كهذه |
Bir adamın, böyle büyük bir hata yaptıktan sonra, yapabileceği tek bir şey vardır. | Open Subtitles | هناك شىء واحد فقط يستطيع الشخص عملة عندما يرتكب خطأ كبير كهذا |
Sadece göç edecekleri zaman böyle büyük gruplar halinde toplanırlar. | Open Subtitles | أنهم يجتمعون فقط في مجموعات كبيرة مثل هذه عندما يهاجرون. |
Öteki çifte pek bakamadım, ama parayı masaya onlar bıraktılar ... mmm, böyle büyük bir deste. | Open Subtitles | لم أنظر للإثنان الآخرين وضعوا ذلك المال على المائدة ورزمة بهذا الحجم .. |
Akıncılar daha önce böyle büyük bir gemiye saldırmamışlardı. | Open Subtitles | لم يسبق للمغيرين أن هاجموا سفينة بهذا الحجم من قبل |
böyle büyük bir dava için kariyerin boyunca bekledin. | Open Subtitles | كنت تنتظر الحصول على قضية بهذا الحجم طوال حياتك المهنية |
böyle büyük bir evi o kadar ışıkla donatmak zor bir iştir. | Open Subtitles | وضع الكثير من الأضواء على منزلك بهذا الحجم هو مهمة صعبة . |
böyle büyük bir şehirde, katilin senin terapistin olması ne kadar olası? | Open Subtitles | كيف يكون من المرجح في مدينة بهذا الحجم أن القاتل يُصادِف وأن يكون مُعالجك؟ |
böyle büyük bir iş nasıl yönetilir onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا حتى لا أعرف كيفية إدارة عملية بهذا الحجم لكنك لا تبدو متفاجئاً للغاية |
böyle büyük bir imparatorluk kurmak için çok gençsiniz. | Open Subtitles | إنّك شاب للغاية أن تحظى بإمبراطورية بهذا الحجم |
böyle büyük bir imparatorluk kurmak için çok gençsiniz. | Open Subtitles | إنّك شاب للغاية أن تحظى بإمبراطورية بهذا الحجم |
- Çocuklar için genelde böyle büyük olmaz. | Open Subtitles | لا أرى عادةً قبر بهذا الحجم بالنسبة لطفل |
Dahası, böyle büyük bir yeniden yapılandırmayı pazarlayabilmem için kesin rakamlara ihtiyacım var. | Open Subtitles | فضلاً عن أنه لتبيع إعادة هيكلة بهذا الحجم فستحتاج أرقاماً دقيقة. |
- böyle büyük bir davada bu saçmalıklarla uğraştığıma inanamıyorum. - Chris. | Open Subtitles | إنهُ لأمر سخيف بأن نتعامل مع هذه الأمور السيئة، خلال محاكمة بهذا الحجم |
Daha önce hiç böyle büyük bir evde kalmamıştım. | Open Subtitles | لم اجد يوما بيتا بهذه الضخامة هيا بنا |
Bizim gibi böyle büyük bir ajans bir kaç kaybı göze alır. | Open Subtitles | وكالة تسويق كبيرة كهذه يمكنها تحمل جميع أنواع العملاء |
Sadece böyle büyük bir taşınmada çağırabileceğiniz arkadaşlarınız. | Open Subtitles | الوحيدون الذين يمكنك أن تسألهم المساعدة في إنتقال كبير كهذا |
Sadece göç edecekleri zaman böyle büyük gruplar halinde toplanırlar. | Open Subtitles | أنهم يجتمعون فقط في مجموعات كبيرة مثل هذه عندما يهاجرون. |
böyle büyük bir şeyin mutlaka kaydı vardır. | Open Subtitles | -لابد أن هناك سجل بشيء بهذا الكِبر |